Korkma...
Canlılar hariç dünyadaki herşeyi üreten ve de en ucuza mal eden Çin'den İngiltere'ye uzanan Demir İpek Yolu açıldı açılacak hızla ilerliyor.Bazı çevrelere göre de dünyadaki bütün tantana da uzunca zamandır bundan kaynaklanıyor.Afganistan'ın uzun zamandır karışıklık yaşaması,Avrupada patlayan Işid bombaları ve saldırıları ile ülkemizde meydana gelen 2-3 yıldır süren kargaşanın altında yatan bu birlikteliği bozmak olarak tarif ediliyor...
Deniz ve Havayolu ile taşınamayan emtiaların ve insanların dünyanın bir ucundan diğer ucuna hemde kesintisiz ve ucuz yolla taşınacak olması elbette önemli ve geçtiği ülkelere de katkı yapacaktır kuşkusuz.Ama bence esas önemli olan bu değil ve başka bir resim batı dünyasının kimyasını bozuyor;
Nato üyesi olan ülkemizin başına,hem de askeri kanat kullanılarak 1960'tan beri darbe üstüne darbe yapılıp durdu.Ekonomik saldırılar ve borç batağına sürükleme ve muhtaç hale getirme politikasına bizim yerel siyasetimizin de eksiği ve katkısı ile başta Abd olmak üzere dünya devletlerinin cirit attığı bir ülke konumuna gelip durduk. Üretmeyen,düşünmeyen ve batıya muhtaç olduğu sürekli propaganda haline getirilen bu güzelim ülkenin idarecilerinin vasıfsızlığı sonucu,sömürge yaşantımız ilerlememize ve gelişmemize hep engel oldu...
Yıllardır Avrupa Birliği kapısında bekletilen ve esasında bir hristiyan kulübü olan topluluğa Türkiyeyi almamak için türlü bahaneler ve gerekçeler önümüze konuluverdi.Bütün bunlar da sonuçta yönümüzü bazen güneye,bazen de doğuya dönderdi.Gelecek 10 yılın en büyük ekonomisi olacak Çin ile başlayan İpek Yolu ve Rusya ile gelişen 15 Temmuz sonrası ilişkiler,batıyı yine rahatsız etmişe benziyor olacak ki,Abd ile hemen vize krizi başlayıverdi.Basit bir konsolosluk çalışanının tutuklanmasının buna gerekçe olamayacağını herkes biliyor.Devleti ele geçirmeye çalışan fetö örgüt liderinin abd de korunması ve iade edilmemesi,aynı abd nin ise Cumhurbaşkanı korumaları hakkında yakalama kararı çıkarmasını adli süreç olarak okumak hataya neden olacaktır...
Devletlerin dost ve düşmanları değil,çıkarları vardır ve sanki ülkemiz bu aralar "çıkarları" doğrultusunda hareket ediyor gibi gözüküyor.Yıllardır yapması gerekeni bugün yapıyor.Sesini yükselterek,çıkarlarını koruyarak ve cesaretle hareket ederek dost ve düşman ayrımını daha net yapıyor.Kendisine yapılan saldırıların farkında ve gücü ölçüsünde buna cevap verebilecek çapta olduğunu göstermesi bile desteğe ve takdire şayan duruyor..Bu millet kimsenin "şamar oğlanı " olmadığını tarihinde defalarca ispatlamış durumdadır.Hatırlamayanlar Atatürk ve silah arkadaşlarının kahramanlıklarıyla dolu dünya devletlerini def ettiği kurtuluş savaşını okuyarak öğrenebilir.Bize lazım olan sadece cesaretti,şükür ki o da bugünkü idarecilerde var.O yüzden İstiklal Marşımızın da başladığı sözle bitirelim,Korkma...