SEÇİLMİŞLER
Nedir demokrasi, seçtiklerimiz vasıtasıyla yönetime katılmaktır değil mi? Seçtiklerimizin de, bir suçu varsa, bu suçun ortaya çıkarılıp, görevden yargı yoluyla alınması, ya da yeniden seçilememesidir.
Oysa şimdi demokrasinin başka bir çeşidi ile karşı karşıyayız. Seçilenlerin, parti Başkanları tarafından istifaya zorlanması, istifa etmediği takdirde, yaptıklarının açığa çıkması ve yargı yoluna gidilmesi korkusu yaşaması.
Peki burada bir tuhaflık yok mu? Madem bu insanların yaptıkları yanlışlar var ve yargı yoluna gidildiğinde büyük bir sorumluluk bekliyor onları, bundan vazgeçmek kimin insiyatifinde olabilir. Sorumluluk millete karşı mıdır, partiye karşı mıdır? Seçilmişlerin sorumluluğu, onları seçenler ve yönettiklerine karşı değil midir?
Bunca yıldır öğrendiklerimiz yanlış mıydı? Ders kitaplarında, toplum ahlakında bize öğretilen; herkesin hukuk devleti sınırları içinde davranması gerektiği ve bu sınırların dışına çıkıldığında, bunun cezasının bağımsız mahkemelerce verileceği değil miydi?
Yoksa biz demokratik bir devlet değil de, parti devleti olmaya doğru giden bir millet mi olduk? Parti devleti karar vermez mi, kimin gelip, kimin gideceğine, yapılan hataların cezasının ne şekilde çektirileceğine, kimlerin hangi görevde olacağına ya da olmayacağına, kimin ne kadar konuşup konuşmayacağına, kimin hangi zamanda hangi cümleyi kuracağına, hangi gazetede ne yazılıp, hangi televizyon programında hangi soruların sorulacağına…
Demokrasi; düşünce özgürlüğü, düşündüğünü paylaşma özgürlüğü, seçme ve seçilme özgürlüğü değil miydi? Siyasi partiler demokratik kurumlar değil miydi mesela. Kendi içlerinde konuşan, tartışan, ortak kararlar alan, ilçe örgütlerine, il örgütlerine ayrılıp, daha da çok sesli olan. Hatta çok partili sisteme geçme amacımız da, tam bu değil miydi? Tek sesliliğin değil de, farklı seslerin, farklı görüşlerin mecliste yer bulması. Oysa şu an, mecliste sanki çok uyumlu bir tek koro var ve bu öyle bir tondan ses çıkarıyor ki, diğer sesleri bastırmakla görevlendirilmiş. Yani diğerleri, duyulmuyor ve ne dediği anlaşılmıyor. Bu koro bir tek sesin duyulması için var gücüyle çalışıyor. O ses sadece mecliste değil, tüm televizyonlarda, tüm sokaklarda, tüm meydanlarda diğer sesleri bastırıyor.
Sahi nedir Demokrasi, bu kadar kolay mı, susturmak tüm sesleri…