Fotoğrafa Doğru Bakmak...
Malum dünyanın en karmaşık coğrafyasının tam da ortasında yaşıyoruz. Hatta en tehlikeli yerinde bile denilebilir. Kapitalist ve Emperyalist dünyanın en çok ihtiyacının olduğu bütün yer altı kaynakları ne hikmetse burnumuzun dibindeki sınırlarda bulunuyor, ama biz de yok. Etnik ve mezhepsel bütün çatışmalar da neredeyse bu bölgede yaşanıyor. Ve biz de demokrasimiz ile ve makul islam yaşantımızla dünyaya örnek olmaya da devam ediyoruz. Bu sükuneti ve örnek durumu daha ne kadar devam ettiririz bilmem ama, kargaşadan ve çatışmadan uzak olmadığımız için de ağrımız ve sızımız en azından bir süre daha devam edecek gibi duruyor...
Toplumun neredeyse tamamı bu aralar orta doğu uzmanı oluverdi. Suriye’den sonra Irak topraklarında da yaptığımız operasyonlar ve tampon bölge oluşturma çabalarımız milletimiz tarafından ilgiyle izleniyor. Ve bu izleme de maalesef sempatizanı olduğu siyasi partinin görüşüne göre şekilleniyor. Oysa bu yapılan ve amaçlananın bir devlet politikası olduğu görülse, belki daha doğru tespitler ve duruş sergilenecektir Ama biz olayları analiz etme ve özellikle de sağlıklı kaynaklardan okumak yerine, adına uzman denilen üç beş şaklabanı televizyonda izleyerek fikir oluşturmaya çalışıyoruz...
Eski terörist Barzani Peşmergesinin, Türkiyenin onayı olmadan nefes alamadığı Özal'lı günlerden, kendilerini devlet ilan etme hazırlıklarına geldiği bugünleri de görmüş olduk. İsrail ve Arabistan yarımadasının açık, ABD-İngiltere-Fransa-Almanya ve belki de Rusya’nın gizli desteği ile yapılan referandum sadece kendilerini tecrit altına almaya yaradı. Zor günler onları bekliyor. İran, Irak ve Haşdi Şabi denen gurubun müdahalesi ile, zaten yüreksiz yaşayan ve hayatını kalleşliğe adamış Peşmerge darmadağın oldu ve şehirleri bir bir teslim ediyor. Biz ise ilginç bir şekilde bunu bir zafer olarak algılıyoruz...
Hemen yan tarafta Suriye içerisinde ise İdlib operasyonunu Özgür Suriye Ordusu ve Rusya ile yapan askerimiz, yine ilginç bir durumda gözüküyor. ÖSO, Türkiye ve ABD ile beraber Esad'ın gitmesini isterken, Rusya Esad yanlısı ve şu anda askerimizle işbirliği içinde Suriye operasyonunda. ABD ise her zamanki gibi yine teröristlerle işbirliği yapmayı tercih etmiş durumda ve PYD ve YPG ye silah yığmaya devam ediyor. Dolayısıyla görünen fotoğrafa ve ülkenin yapmak istediğine doğru analizler ile ve ileriyi de görerek ve geçmişten ders alarak yaklaşmak daha doğru gözüküyor. Yoksa Musul Kerkük bizimdir sığlığında yükselen milliyetçi söylem ile, Suriye’de en büyük hak bizimdir ve istediğimiz yere gireriz açıklamalarının kimseye faydası olduğunu sanmıyorum. Ama dosta güven ve düşmana da korku veren şu sözü de tutmadım değil hani " Bir gece ansızın gelebiliriz"...