Metal Yorgunluğu...
Cumhurbaşkanı Erdoğan kullandı bunu kendi partisinin teşkilatları için. Kürsüde ve milletin karşısında olduğu için bence kibar davrandı.Bırakın metal yorgunluğunu,%90 bitmiş teşkilatlar.Ölmüşlerde haberleri yok.Her biri kerameti kendinde sanan İlçe Başkanları mı arasınız,Belediye Başkanları mı,parti yöneticileri mi...
Bulundukları koltuğa büyük çoğunluğu hiçbirşey katamayan bu yöneticilerin,rant-kibir-ne oldum havasında olmasını da bence doğal karşılamak lazım.Adamın adını bile bilmiyordu ki o listeye yazılana kadar yaşadığı şehir,ne yapsın bir anda etrafında patlayan flaşlar hayatını değiştiriverdi...
İnşaat ile ülkenin büyüyeceğini ve gelişeceğini zanneden zihniyet, şehirleri bir rant merkezine çevirirken belediyeleri de buna taşeronluk eden yerler haline getiriverdi. Sonrasında çirkinleşen şehirlerimizde elde ettiğimiz rantları unutarak,"buralar nasıl bu hale geldi" diye sormaya başladık ama geç oldu.Dikey yapılaşmayı yatay yapılaşma ile çözmeye çalışarak geçici de olsa bir çözüm ararken,yapılanların gözümüze ciğerimize verdiği zarar ise hala devam ediyor maalesef...
Dolayısıyla "Metal Yorgunluğu" ile hedef gösterilen iktidar partisi ve yöneticilerinin yorgunluk hikayesini yukarıda yazmaya çalıştım.Cumhurbaşkanının da dediği gibi,ülkesi ve partisi için değil, " kendisi için çalışan ve oturduğu koltuktan güç alanların da yorgunluğa düşmesi kadar normal birşey yok.İsim vermeden dile getirilen bu kişilerin yeri ve zamanı gelince kenara çekilmeyi bilip bilmediğini yakında yapılacak kongreler ve seçimler ile göreceğiz...
İşin ilginç yanı sanki Sn Erdoğan," eski arkadaşlarımızı geri istiyoruz ve mevcutlar ile devam edeceğiz" demiş zanneden bazı yöneticiler yeni kongrede aday olacaklarını ya da yıllardır sürdürdükleri görevlerini bir yukarıya ya da aynı seviyede devam ettirmeye çalışmaktadır. Sanki Cumhurbaşkanının söylemi benim gibi köşesinde oturan ve siyaseti izleyen kişilere yapılmış gibi davranıyorlar.Siz anlamazlıktan gelmeye devam edin,filmin sonunu izlemek lazım...