İŞSİZLİK
Her gün olduğu gibi dün de İstanbul’un Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçmek için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Yoluna girdim. Yaz aylarında köprü bakımı yapıldığından sürekli olarak iki şerit kapalı, gidiş iki dönüş iki şerit çalışmakta. Bu nedene özellikle sabah ve akşam saatlerinde 3-4 km lik kısmı yaklaşık bir saatte geçmekteyiz. Tabiidir ki bu tıkanıklık yeni bir sektör yaratmaktadır. Tıkalı trafikte satıcı sektörü! Yaklaşık 50-100 m ara ile simitçiler ve sucuları görmek mümkün olmaktadır. İçlerinde emekli olup ek gelir temin etmek için su satanlar olduğu gibi, üniversite bitirip iş bulamadığı içi su satan 25-35 yaşlarında gençleri görmenin de mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle her nedense bu haftaya mahsus olmak üzere Salı sabahı genç işsizleri daha çok gördüm.
Dünyanın birçok ülkesinde aynı sorunu görmek mümkündür. Bu problem yalnızca bizim ülkemizin problemi değildir. Ülkemizde de sadece bu iktidar döneminin problemi değildir. Eskiden Demirel hükümetleri zamanında da vardı, Özal zamanında da vardı, bugünde vardır. Hatta yarın da olmaya devam edecektir. Asıl olan bu işsiz oranını düşürmektir.
Bu nasıl olur?
Elbette ki istihdam yaratmakla olacaktır. İstihdam yaratmanın da en önemli unsurlarından bir tanesi istikrar, diğeri de güven meselesidir. İstikrardan kasıt sadece yıllarca aynı siyasi görüşü hakim kılmak değil, fiyatların, döviz kurlarının ve borsanın belli bir açı ile hareket etmesidir. Borsanın ve dövizin bir gün göklere çıktığı, bir sonraki gün de yerin dibine indiği ülkelerde kimse yatırım yapmak istemez. Aslında olay sadece ekonomi bazında da ele alınmamalıdır.
Güven meselesine gelince: Özellikle yabancı yatırımcılar yatırım yapacakları ülkelere her bakımdan güvenmek zorundadırlar. Yatırım yaptıkları ülkenin başka ülkelerle olan ilişkilerinde güven olmalı en aşta. Bizim ülkemizin bu konudaki durumunu birkaç hafta önce bu sütunlarda yazmıştık. Yeryüzünde sadece bir ülke ile dostluğumuzu devam ettirdiğimizi, çok yakın ilişkilerde olduğumuz birçok ülke ile aramızda kırgınlıkların olduğunu ifade etmiştik. Ülkelerarası ilişkilerde sınıfta kalmış bir memlekette biz daha çok üniversite mezunu simitçiler görmeye devam edeceğiz demektir. Güvenin de istikrarda olduğu gibi çok çeşitleri vardır. Yatırım yapacakların, yatırım yapacakları ülkenin yargısına güvenmesi gerekir. Hükümet üyelerinin başka ülkeler tarafından sınır dışı edilmemiş olması gerekmektedir. Yani hükümetinin ve bakanlarının güvenilir olması gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının güvenli olması gerekmektedir. Örneğin enflasyon belirlenirken kışın mayo fiyatındaki, yazın soba fiyatlarındaki artışın dikkate alındığı kurumlara yatırımcıdan güven beklemek abesle iştigaldir.
İşsizlik çok acı boyutlara ulaşmıştır. Lütfen bir empati yapınız. İlk, orta ve liseyi bitirmiş, bin bir güçlükle sınav kazanıp istediğiniz yere değil ama herhangi bir üniversiteye girmişsiniz. Aileniz zor durumda. Size yardım etmesi bir tarafa, bir an önce okulu bitirip kazandığınız para ile kendi yaşam şartlarını değiştirmek beklentisindeler. Bu nedenle okurken su satarak okulu bitirme savaşı eriyorsunuz. Bu meşakkatler içinde okulu bitirmiş, üniversite mezunu olmuşsunuz ve hala köprü yolundaki trafik sıkışıklığında su satıyorsunuz. Zordur sayın okuyucularım, zordur.