EYVANLARIN DURUMU NE OLACAK?
Geçtiğimiz hafta hem bu sütünlarda hem de haber olarak sahil güzergahındaki eyvanların atıl durumdaki halini ele almıştık.
Duyarlı okurlarımızdan olumlu tepkiler aldık.
O kadar ki, gazete dağıtımının bitimiyle birlikte tepkilerin ardı arkası kesilmedi.
Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki, Hizmete girdiği ilk yıldan itibaren ilçe ve yöre halkının büyük ilgi gösterdiği Eyvanlar, maalesef yıllar sonra kaderine terkedilmiş hale geldi.
Halbuki Karadenizin en güzel ve bakımlı sahiline sahip olduğumuz halde, bu güzelliklere ayrı bir güzellik ve renk katan Eyvanlar kaderine terkedilince maalesef kendini bilmez kişi ya da kişiler tarafından da camları kırılmak suretiyle atıl duruma getirildi.
Bu olumsuz duruma bir yetkili çıkıp da mani olamadı maalesef...
Bugün yeniden yapılmaya kalkışılsa milyonlara malolacak Eyvanlar’ın bir an önce onarılıp atıl durumdan kurtarılmasını bekliyoruz.
Havalar artık ısınmaya başladı. Ramazan’a da az bir süre kaldı. Geçtiğimiz ramazan aylarında hepimiz biliyoruz ki, iftar sonrası eşini ve çocuklarını alıp sahilde gezip dolaşan çiftler bir süre sonra en uygun olan Eyvanda dinlenip çay ve kahve molası veriyorlardı. Sahil güzergahımızın eskisi gibi yine cıvıl cıvıl olması ve Eyvanların çalışır hale getirilmesini beklemek hepimizin beklentisidir.
Büyükşehir Eyvanları çalıştırmak istemeyebilir; ancak kısa bir süre zarfında ihaleye açıp özel şahıslara kiraya verebilir. Böylece hem Eyvanlar atıl durumdan kurtulur, hem de vatandaşlarımız dinlenebilecekleri, sahuru bekleyebilecekleri bir mekana yeniden kavuşmuş olur.
Bu olumsuzluk sürdüğü sürece milli serveti göz göre göre çürümeye terketmiş olmuyor muyuz?
EZAN
Ezan, kelime anlamı olarak bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilan etmek anlamlarında kullanılır. Ezan, dini bir terim olarak, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için belli sözlerle yapılan çağrıya verilen isimdir.
İlk ezan 622 yılında Bilal-i Habeşi tarafından sabah namazında, yüksekçe bir evin damında okundu.
Ezan farz olan namazlar için okunur. Camide okunan ezan duyuluyorsa, evlerde kılınacak namaz için ayrıca ezan okunmaz. Ezanın duyulmadığı uzak bir mesafede veya yerleşim merkezleri dışında bulunanlar da ezan okurlar. Cenaze namazı ile vitir, bayram, teravih, yağmur duası namazı ve farz-ı ayın olmayan diğer namazlar için ezan okunmaz.
Ezanın bitiminden sonra Hz. Peygamber'in öğrettiği ve şefaatine vesile olacağını haber verdiği dua okunur.
Ezan duası: Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü'l-mîâd.
“Güzel sesi dinlemede kalp huzuru ve Allaha yaklaşma vardır. ”(Hz.Mevlana)… İslam aleminde namaza davet amacı ile günde beş vakit okunan Ezan’ın belirtilen makamlarda ve güzel okunmadığı sürekli gündeme getirilmektedir. Yaptığımız kısa araştırmada da farklı görüşlerin olduğu belirlenmiştir. Şöyle ki;
Bilindiği gibi; güzel ses dünya nimetlerinin birincisidir. Çünki; ses nefesin sonucudur. Bir insanın canlı mı, cansız mı olduğunu anlamak için nefes alıp almadığına bakılır. Güzel sese, güzel okuyuşa, güzel sunuşa doyum olmaz. En iyi şarkı, türkü bile güzel sesle hayat bulur.
“Ahmet Özhan, ‘‘Camilerimizde ezan arabesk okunuyor. Her vaktin ezanı farklı makamlarda okunmalı’’ dedi. Hasan Sezayi Vakfı’nın davetlisi olarak Edirne’ye gelen Ahmet Özhan, müzikteki ilgi alanını tasavvuf müziğine çevirdiğini söyledi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde her makamın ayrı hastalığı tedavi etmekte kullanıldığını hatırlatan Özhan, ‘‘Namaza davet niteliği taşıyan ezanın da vaktine göre farklı makamları var. Günümüzde bu ayrıntıya dikkat edilmiyor. Camilerde Arap özentisi arabesk usulü ezan okunuyor. Camilerde merkezi sistemle ezan okunmasının da yanlış olduğunu öne süren Ahmet Özhan, ‘‘Müezzinler ezan makamları konusunda eğitime tabi tutulmalı. Her vakif ezanı farklı makamdadır ve buna göre okunması gerekir;
Sabah : Saba, Gerdaniye, Dilkeşhaveran
Öğle : Hicaz, Saba
İkindi : Uşşak, Beyati
Akşam: Rast
Yatsı : Segáh”
İlçemizde de bazı camiilerimizde maalesef makam dışı ezan okunmasına, birbirlerine yakın olan camiilerimizde de okunan ezanların ses karışıklığına şahit olmaktayız.
Bu konuda da bir çok okuyucudan olumsuz tepkiler alınca kaleme alıp gündeme getirmeyi düşündüm.
Umarım görevli müezinler de bu konuda hassasiyet gösterir, gereken önlemlerini alırlar.