BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIK
İstanbul’da yıllardır bir hukukçu olarak avukatlık mesleğini yürütüyorum. İstanbul dünyanın en büyük metropolleriden birisidir. Özellikle son yıllarda dünyanın en titiz insanı bile (Ki kendimi öyle sanırım.) bir yere istediği saat ve zamanda gidemez. Ya biraz erken olur, ya da (ki çoğu zaman) geç olur. Yaklaşık bu 40 yıllık süre içinde değişik tarihlerde İstanbul Barosunun değişik kademelerinde de görev aldım. Özellikle uzun süre meslek sorunları komisyonu üyeliği ve başkanlığı yaptım. En büyük sıkıntımız duruşmalara saatinde yetişememek veya bir adliyedeki duruşmaya geç girdiğimiz için diğer adliyedeki duruşmayı kaçırmak olmuştur. Baro yetkilisi olarak bu soruna çözüm aramak için gerek HSYK, gerek Adalet Komisyonlarına ve gerekse Adalet Bakanlığına yaptığımız başvurularda hep hakim ve savcıların çalışma sistemine müdahale edilemeyeceği, Onların verdikleri kararlardan, yaptıkları işten dolayı bağımsızlık ilkesi gereği sorumlu olamayacakları cevabı ile karşılaşmışızdır. Halbuki bizim talebimiz yargının savunma ayağı olan avukatlar olarak çalışma koşullarında yardımlaşma talebidir. Yoksa Onların kararlarına tepki, bağımsızlığına gölge düşürmek değildir.
Gelelim bu güne:
Anayasa değişiklik paketinin 18 maddesinden ilki’’7.11.1982 tarihli 2709sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesine bağımsız ibaresinden sonra ‘ve tarafsız’ ibaresi eklenmiştir.’’ Şeklindedir. Yani sözüm ona hakimler ve savcıların çalışma koşulları daha da özgürleştirilmeye çalışılmaktadır.
Yine bir ön açıklama yaparak esas söylemek istediğim husus belirteceğim. Ofisime en yakın adliye İstanbul (Çağlayan) Adliyesidir. Avrupa’nın en büyük adliyesidir. Bir dönem Sayın Baş Savcıya adliyede kaç tane savcı olduğunu sorduğumda kayıtları kontrol etmeden cevap veremeyeceğini söylemişti. Yani kimse kimseyi tanımaz. Dolayısıyla ben de hemen her gün adliyede olmama karşın çok az tanıdığım hakim, savcı ve memur bulunur. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine de bugüne kadar hiç yolum düşmemiştir.
Şimdi bağımsızlık özelliğine bir de tarafsızlık eklenilmeye çalışılan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinin başkanı, 2 üyesi ve duruşma savcısı görevden uzaklaştırılmıştır. Aynen daha önce Almanya’daki soruşturmanın devamını sağlayan Ankara Savcıları gibi, 17-25 aralık savcıları gibi… Daha önce de yazmıştım. Önemli olan zihniyettir. Siz tarafsızlığın yanına istediğiniz kadar bağımsızlık yazın. Ben uygulamaya bakarım. Avukatlara gelince hakim ve savcıların taktirlerine asla müdahale edemeyiz, ama hoşumuza gitmeyen bir karar çıktığında derhal açığa alırız.
Nerde tarafsızlık, nerde bağımsızlık?