KANI BOZUKLAR, SÜTÜ BOZUKLAR
“Siz dik durun, içinizden ‘hayır’ çıkartmayın” diyen AKP’li Esenyurt Belediye Başkan’ı Necmi Kadıoğlu, geçen hafta katıldığı bir toplantıda “Bizim milletimiz tarihte hiç satıcı olmadı ta ki Abdülaziz’e kadar. Sonra içimize kanı bozuk, sütü bozuklar sızdı. Padişahlarımızı alaşağı ettiler, yıktılar.”1923’TE KOCA ÇINARI YIKTILAR, 10 yılda Osmanlı’yı tarumar ettiler, yıktılar. 1923’te de koskoca 650 yıllık çınara darbe yaptılar. Cumhuriyet kuruldu. İçinden ihanet edenler, ejdada hainlik edenler, olunca hayır gelmiyor. Bu milleti, millet yapan değerlere saldırmaya başladılar. Kuran’a, ezana…”dedi konuşmasının en can alıcı sözlerini söylerken…Bu sözleri, büyük bir kolaylıkla ve inanarak söylüyordu, Cumhuriyet’in onca neferini, bu ülke toprakları için canını feda eden her bir vatan evladını; Nene Hatun’u, Fatma Bacı’yı, Şerife Bacı’yı, Halime Çavuş’u, Fahrettin Altay’ı, Fevzi Çakmak’ı, Ali Fuat Cebesoy’u, İsmet İnönü’yü, Hasan Tahsin’i, Sütçü İmam’ı ve daha nicelerini darbeci olmakla suçluyordu. Kurtuluş Savaşı’nın ne gayesini, ne vardığı yeri, ne de neye hizmet ettiğini hiç anlamamış, bir ülkeyi esaretten kurtaran, bir ülkenin küllerinden yeni ve bağımsız bir ülke kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine dil uzatıyordu.
Demokrasi nedir, herkes dilediğini söyleyebilir, dilediğince konuşabilir, fakat; eğer bir seçilmiş, Belediye Başkanı, ya da milletvekili, halkın temsilcisi iseniz, üzerinde yaşadığınız topraklara, toprağın altında yatanlara ve o toprağın üzerinde özgürce nefes almanıza, bir vatan toprağının üzerinde, bir Çınar ağacının gölgesinde, ay yıldızlı Bayrağın dalgalanabilmesine vesile olanlara birazcık saygınız varsa, konuşmalarınızın gittiği yere dikkat etmelisiniz.
Bir Üniversitede, öğrencilere, seçmenlerinize, sizi bir makamda mevkide görenlere birazcık saygınız varsa gerçeği söyleyeceksiniz. Bilmiyorsanız susacaksınız, anlamıyorsanız anlayacaksınız.
Bu ülkeyi kanıyla, canıyla besleyenleri, varlığını armağan edip ülke toprağına katanları, gece gündüz demeden çalışıp Cumhuriyet devrimlerini hayata geçirenleri, ezanı, Kuran’ı özgürce bu ülke topraklarında okutanları, yırtık pabucu, kuru ekmeğiyle savaşanları, Çanakkale’yi geçilmez kılanları, İzmir’den, Afyon’dan, Kocatepe’den kahramanlık destanları yazanları unutmayacaksınız.
NE BU ÜLKE TOPRAKLARI’NIN, NE DE CUMHURİYET’İN, EVET- YA DA HAYIR CEVABINA BAĞLIDIR MEVCUDİYETİ. CUMHURİYET VE DEMOKRASİ ÜLKEMİN TOPRAĞINDAKİ SON NEFERİN KANININ SON DAMLASINA KADAR VE RUHLARININ ÖLÜMSÜZLÜĞÜNCE EBEDİDİR.