MÜFREDATLAR HAKKINDA-3
Edebiyat Program taslağının öğrenme-öğretme yaklaşımı maddesinde şöyle bir cümle var:
“Kullanılan öğrenme-öğretme yöntem ve stratejileri öğretim programı kazanımlarında yer alan yeterlilik ve becerilerle tutarlı olmalı, öğrenilenlerin gelecekte farklı ortamlarda (üniversite, iş vb.) kullanımına olanak sağlayacak şekilde yapılandırılmalıdır.” Bakış açısını alkışlıyorum ama ya uygulama? O da şöyle açıklanmış: “Metinleri anlama, çözümleme, değerlendirme ve bunlardan yola çıkarak yeni ürünler ortaya koymayı esas alan bir yaklaşım benimsenmiştir.”
Yaklaşım mantık olarak doğru gibi görünüyor ama sözcükten, cümleye, paragrafa, metne gidiş sürecinde edinilecek bilgi ve beceriler olmadan gerçekleşemiyor ki söz edilen çalışmalar. Hiç direksiyona geçmemiş birine araba kullan denebilir mi?
Öğrencilere sözcük anlamlandırma becerisi edinme aşamasını geçirtip ardından da cümlenin 6 anlam yansıtma fonksiyonunu kazandırmadan metne girilmeyeceği belirtilmeliydi. Sözcüğe anlam yükleme çalışmaları, deyim-atasözü ve etkili söz gruplarını tanıtmak ve cümleyi, şiir dizelerini-bölümlerini daha sonra da paragrafı anlama, anlamlandırma ve seslendirme eğitimi temeldir ve bizim deneylerimize göre koca bir dönemi alır. Temel atılmamış.
Programda “Sınıf ortamı, öğrencileri öğrenmeye motive etmek ve öğrencilerin konuya ilgisini çekmek için öğrenmeye uygun olarak düzenlenmelidir.” deniyor. Çok doğru yaklaşım. Ancak öğretmenin öğrenciye kendince üretim hazzı tattırabilmesiyle mümkün. Öğretmen yaratıcılığını teşvik edecek model uygulamalar sunmak lazım:
Cümle konulu bir uygulama sunalım: Teneffüsten derse girişte farklı derslerle ilgilenen veya eğlenme durumundaki öğrencilere asla dersimiz cümle dememeli. Odaklayıcı seslenişler gerek. Çamurlu yolda kalkmış bir taşıt fotoğrafına dikkat çeken şu seslenişe bakalım: Şu fotoğrafa bakar mısınız çocuklar? Taşıt çamurlu bir köy yolunda kalmış değil mi?
•Gözlemimizi bilgi olarak aktaralım: Okul taşıtı köy yolunda ilerleyemiyor.
•Yollara insanmış gibi seslenelim: Ey dertleri artıran zalim yollar!
•Düşünelim: Köy yolları çamurdan kurtulmadıkça uygarlıktan söz edemeyiz.
•İsteyelim: Köy yollarını yaptıralım artık, çocuklar rahat gitsin okula.
•Canlandıralım: İnsanların acısını yaşıyor gibiyim köy yollarında.
•Tasarlayalım: Köy yollarını asfaltlayacağız.
Sınıfın ortaklaşa bulduğu bu cümlelerin bilgi, duygu, düşünce, dilek, hayal ve tasarı sunduğuna dikkat çektiğinizde bilgi kullandıklarını öğrencilere göstermiş olursunuz. Sonra da şu sorularla üretim yaptırabilirsiniz:
“Bana aklınızdaki herhangi bir bilgiyi, olayı, gözlemi aktarır mısınız? Şu an içinizde nasıl bir duygu var; ona uygun bir seslenişte bulunur musunuz?Aklınızdaki konuyla ilgili savunmak ve kanıtlamak istediğiniz bir fikriniz var mı? Zihninizi sürekli meşgul eden bir isteğiniz var mı? Kapatın gözlerinizi, sizi mutlu veya mutsuz eden bir ortamı dile getirin lütfen! Dersten sonra ne yapmayı tasarlıyorsunuz?”
Üretime dayalı bilgi kullandırma çalışmasına bir örnek bu. Kurulan cümleler, bilgiye araç. Paragrafa, şiire ve düzyazıya doğru gidişte de yöntem bu olmalı. Çok kısa metinleri bilgi kazandırmaya araç yapmalı. Genel metin türlerine odaklı okuma, yazma, sözlü iletişim bilgi ve beceri kazanımları düzenli takip edilemiyor, dağılıyor. Kazanıldı sanılan kazanılmıyor.