HANGİ ORDU?
Yeni bir şey söylemeyeceğim.
Bu ülkede yaşayıp da kabarık elektrik faturalarından haberi olmayan yoktur.
Dolayısıyla cebi yanmayan da yoktur.
Eğer abartı sayılmazsa, lambalarımızdan önce cebimiz yanmıştır.
Sanırım iki yaz önceydi ve fındık sezonuydu.
Bu yüzden Fatsa merkezdeki ev, yaklaşık bir ay boş kaldı.
O sürede elektrik harcayan tek cihaz buzdolabıydı.
Buna rağmen eve geldiğimizde bizi, 90 TL tutarında bir fatura karşılamıştı.
Şu an gergin değilim.
Üzerinden zaman geçince insanda bir rahatlama oluyor.
İşin traji-komik yanı şu:
Eminim evde kalmış olsaydık, bu miktarda fatura gelmeyecekti.
Çünkü böyle bir fatura şimdiye kadar hiç gelmedi.
Neyse...
Bu konuda sizin de benzer bir yığın hikayeniz vardır.
Sormadan edemiyorum:
“Bilmem ne?” bedeli adı altında elektrikten çok ciddi miktarda kaynak sağlanıyor.
Ama kış biraz bastırdığında ve rüzgar sert estiğinde bizim elektrik hazretleri ortadan kayboluyor.
En lazım olacak dönemde kesinti yaşanıyor.
Ani gidiş-gelişlerde cihazlarda arızalar meydana geliyor.
Ekonomik kayıplar da cabası...
Şu sorunun cevabını bilen var mı?
Ordu’da enerji hatları en son ne zaman yenilendi?
Biz bu makus talihi yaşamak zorunda mıyız?
Fatura biraz geciktiğinde “cart” diye elektriği kesenlerin, bu yönde çalışmaları var mı?
Velhasıl elektrikte ahval ve şeraitimiz budur.
Peki...
Yine Ordu olarak yollarımız ne durumda?
Elbette bir çok bölgede güzel yollar yapıldı.
Çalışmaların devam ettiği bölgeler de var.
Bu anlamda kimsenin hakkını yiyecek değilim.
Amma velakin...
İlçeler arası yollar...
Grup yolları...
Köy yolları...
Bütün bu tabloya genel baktığımızda halen içler acısı durumda olduğumuz net olarak görülecektir.
Karadeniz’in en can alıcı noktasında bulunan ve üstelik de Büyükşehir olmuş bir Ordu, sözkonusu çileyi neden çeker?
Bu noktada Büyükşehir tartışmasına girecek değilim.
Ama insan, yönetime gelen iradenin; “İki yılda Ordu’nun yol sorunu kalmayacak.” sözünü unutamıyor.
Biliyorsunuz; aynı söz su konusunda da verildi.
Niyeyse şahsım olarak bu sözleri akıldan çıkaramıyorum.
Eminim benim gibi Ordu’da yaşayan ve o sözü duyanlar da unutamadı.
Etkili ve yetkililerimiz; nüfusun artmasına yönelik her fırsatta büyük çaba harcamaktalar...
Takdir etmemek mümkün değil...
Zira sağır sultan da duydu ki; Ordu’ya gelecek kaynak, nüfusla doğrudan ilintili...
Bu yüzden Ordulu gurbetçilere yönelik; “Hadi gel köyümüze geri dönelim. Fadime’nin düğününde halay çekelim.” çağrıları yerindedir.
Çağıralım çağırmasına da; yaşadığımız acı gerçekler konusunda birilerinin yetkililerimize şunu sorması ya da hatırlatması gerekiyor:
“Özellikle elektrik, yol ve su konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Gurbetçimizi hangi Ordu’ya davet ediyoruz.”
Sahi...
Gurbetçimiz; hangi Ordu’ya, niçin gelsin?