BIRAKIN BU ŞIMARIKLIĞI
Başbakan Menderes’in son zamanlarıydı. Hani odunu aday göstersem seçtiririm dediği yıllar vardı ya işte o yıllardı… Dediği dedik öttürdüğü düdüktü. Rahmetli İsmet İnönü’nün: ‘Yapmayın, sizi bir gün ben bile kurtaramam.’ Dediği günler. Yaptığı siyaset nedeniyle ölüm cezasına mahkum edilmeye sonuna kadar karşıyım. Bu Rahmetli Adnan Menderes için de geçerli, Deniz Gezmiş için de geçerlidir.
Ancak siyaset yaparken hiç sorumlu olunmayacakmış gibi şımarık davranılmasını da kabul etmiyorum. İnsan büyüdükçe küçülmeyi biliyorsa saygıya layıktır. Bir Bakan’ın argo kelime kullanması, O’nu büyütmez. Mevzuatın amir hükmüne karşın gizli oy kullanmak yerine bir yerlere mesaj gönderme uğruna, mevzuatın bu amir hükmünü ihlal etmek kahramanlık değildir. Gizli yapılması gereken oylamada gizli oy kabinine 3 kişinin birlikte girmesi de övünülecek değil utanılacak bir husustur. İçinde bulunduğunuz grup nasıl oy vereceğiniz konusunda size güvenmiyor ki, sizin verdiğiniz oyu gözü ile görmek istiyor demektir. Dahası: Size hür iradeniz başka türlü hareket etmeyi emretmesine karşın baskılar karşısında hür iradeniz doğrultusunda değil emredilen yönde hareket ettiğinizin kanıtıdır. Dolayısıyla bir kabine 3 kişi birlikte girmek çok da övünmeyi gerektirmemektir.
İktidar milletvekilleri (ki buna maalesef ilimizin bir vekili de dahildir.) açık oy kullanarak ve oylarını verdikten sonra da çok büyük bir kahramanlık yapmış gibi ellerini kollarını sallaya sallaya yürüyerek yüce meclisin içinde dolaşarak olması gerekeni değil olmaması gerekeni yapmaktadırlar.
Şimdi düşünüyorum da:
‘O zamanlar işimize geldiği için Fetullah Hoca’ya laf söyletmiyorduk. Meğer CHP çok haklıymış.’ Diyen Burhan Kuzu konumuna düştüklerinde bugünkü şımarıklık nedeniyle hiç mi mahcup olmayacaklar…
Şimdi siz diyebilirsiniz ki:
‘Bunlar teröristle görüşene hakaret edip, sonrasında görüştükse görüştük size ne oluyor?’
‘Ergenekon davasının savcısıyız derken aldatılmışız.
‘Sınıra seyyar mahkeme gönderirken, Diyarbakır’da, Mardin’de sokaklar mayınla doldurulurken göz kapatıp, sonrasında aldatılmışız.
‘Esat kardeşlerine katil Eset diyebilen.’
‘Avrupa Birliğine girdik diye meydanlarda davul-zurna çalarken, son zamanlarda Avrupa Birliği de kim oluyormuş?’ diyebilen bir zihniyettir. Yarın elim kırılsaydı da bu Anayasa değişikliğine evet demeseydim diyebilirler şeklinde düşünülebilir. Ama Onların hataları benim geleceğimi de etkileyeceği için ben de uyarma hakkımı kullanıyorum. Biraz da ciddiyet ve sorumluluk duygusu istiyorum. Şımarıklığın faturası yarın sadece Onlara değil bana da ödettirilecek olduğundan şımarıklık yapılsın istemiyorum.