STK SESİ
Sayın Numan Kurtulmuş, millî bütünleşme adına önemli bir söz etti:
Atatürk herkesin ortak değeridir.
Çatışma ortamının gerginliği içindeki STK temsilcilerine, bu söz ilaç gibi geldi. Hükümetin de sözcüsü devlet adamı, uzlaşma noktasına parmak basmıştı çünkü. Kutluyorum kendisini.
STK anayasa konusunda da tedirgin. Halkla temaslarından kaynaklanan korkuları var. Nasıl kaldırılır ortadan? Ortak değer Atatürk’le elbette. Bakınız 3. Cumhurbaşkanımız Merhum Celal Bayar’ın 10 Kasım 1953 Anıtkabir Konuşması’nda ne diyor?
Atatürk! Sen bizdendin. Seni halife yapmak, padişah yapmak isteyenler oldu.
iltifat etmedin. Millî irade yolunu seçtin.
Kurtuluş Savaşı kazanmış Gazi’nin tek adam olmaya heves etmemesini, millî iradeye bağlı hareket etmesini övüyor Demokrat Partili Merhum Celal Bayar. Ak Parti, Demokrat Partini “söz milletin” felsefesine bağlı mı? Bağlı. Her fırsatta millî irade diyor mu? Diyor. Öyleyse kuşkuların, korkuların kaynağı ne?
Şu durumdaki seçim sisteminden memnun değil STK, genel merkezlerin aday belirlemesini istemiyor. Bize nutuk atılmasın artık, sesimiz dinlensin diyorlar. Hangi temsilcisiyle konuşsam aynı talebi duyuyorum. Kendisini temsil edecek vekillerin tabana dayalı oy çokluğuyla belirlenmesini ve onların yasama görevi yanında yürütmeyi de denetlemesini istiyor insanlar. Millî irade böyle oluşur diyorlar. İşte ana kaynak bu!
Sorular var. Onları sıralamayı görev sayıyorum:
1.Milletvekili seçiminin tabana dayalı olması konusunda niye hiçbir açıklama yok?
2.Gensoru ve güvenoyu niye kaldırıldı? Meclis yürütmeyi nasıl denetleyecek? Yürütmede iki başlılık olmasın, vekiller yürütmede görev almasın ama beşer şaşar; tabana dayalı vekillerin yasama ve yürütmede denetim gücü artırılacak, böylece millî irade hükmü mümkün kılınabilecek mi?
3.Yürütme yargılamasında 301,360,400 rakamları çok yüksek değil mi?
4.18 yaşındaki gencin ne birikimi olabilir ki seçilme yaşı bu kadar indirildi?
İki başlılığa karşı olduğumdan başkanlık dedim, diyorum ama tereddütlerin giderilmesi lazım. En doğrusu millî mutabakat yollarının aranması. Uzlaşma için çalışılmalı bence. Aksi halde anayasa yürürlüğe girdikten sonra da çatışma noktaları hep var olacak. Atatürk kaçındı bu çatışma noktalarından. Hun İmparatoru Atilla’nın devlet adamlarına “Bütün yetkileri kendinde toplama!” öğüdüne de uygun hareketle millî irade birliğini sağlamaya çalıştı.
Halk uzlaşma diyor, millî mutabakatla anayasa diyor şimdi. Sorumluluk çok büyük!
Bütün sorumluları STK sesini duymaya davet ediyorum.
