SİYASETİ DİZAYN ETMEK ve BAŞKANA SORAMADIKLARIM!

Öncelikle cumartesi akşamı meydana gelen terör saldırısı nedeniyle hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
    İnşallah bu  son şehitlerimiz ve son yaralılarımız olur ve kanları yerde kalmaz.

    Geçtiğimiz hafta sonu Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Enver Yılmaz ve Fatsa Belediye Başkanı Sn. Hüseyin Anlayan’ın birlikte organize ettiği kahvaltı programına katıldım. Sn. Yılmaz’ın kendi ifadesine göre 20 yıllık  siyasi bir  geçmişi var. Olaylara bakışı ve yorumu gerçekten çok güzel.
    Kahvaltının ana konusu  2017 yılında  ilçemize yapılacak olan yatırımlarla ilgiliydi.

    Belediye Başkanımız Hüseyin Anlayın’ın 45 dakikalık sunumundan sonra konuşan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Enver Yılmaz, kendine olan sonsuz güven le 2017 yılında Fatsa’ya yapılacak olan yatırımları açıkladı.
    Bunlardan bir kaçı  ise, Cumhuriyet Meydanı, Atatürk Parkı, Yayalaştırma Projesi, Kent Meydanı ve Huzurevi Projesi...  Toplam maliyeti 87 milyon TL olan, 27 proje...
    Tabii bu projelerin içerisinde her Fatsalı gibi benim de beklediğim “Harikalar Diyarı” projesi yer almıyor. Zannediyorum bir başka bahara kaldı.

    Yukarıda da belirttiğim gibi Başkan Sn.Yılmaz,  kendine olan güvenle siyaseti de dizayn ettiğini özellikle vurguluyor.
    Şöyle ki ;
    Sn. Yılmaz, bir kaç ay önce  Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Sn. Numan Kurtulmuş ve  Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Sn. İhsan Şener tarafından kendisi hakkında bir takım iddiaların ortaya atıldığını düzenlediği basın toplantısında açıklamıştı.
    Sn. Yılmaz bu konu hakkında yaptığı açıklamaların ne kadar doğru olduğunu dile getirerek, “Malum biz 7 Haziranda  seçimi kaybetmiştik. 1 Kasım öncesi teşkilatlarla oturup konuşarak  hatalarımızı gündeme getirdik ve sonuçta 1 Kasım’da yapılan seçimde yeniden tek başımıza iktidar olduk. Yani bir takım eleştirileri kendi içimizde yapmazsak, ileride daha büyük sorun olurdu.  Şimdi bu sorun çözüldü ve o kişi geldiğinde  karşılıyoruz, ağırlıyoruz, telefonla konuşuyoruz... Bir sıkıntı yok” diyerek yaptığı eleştiriler hakkında ne kadar haklı olduğunu söylemeye çalıştı!
    Doğrudur, yanlıştır. Onu bilemem, zaman gösterecek.
    Başkan Yılmaz, bu eleştirileri yaptığı zaman, konunun kendi içlerinde çözülmesi gerektiğini  dile getiren “Bize yakışmadı” başlığı altında  ben de bir yazıyı kaleme almıştım. Kısaca Sn. Yılmaz, kendi çapında siyaseti dizayn etmeye çalıştığını ifade ediyor.
    Kahvaltıda yapılan konuşmalardan pek hoşnut olmadığımı da söylemeden geçemeyeceğim. Belediye Başkanımız Sn. Hüseyin Anlayan sunum konuşmasını yaparken, belki 30-40 defa  Büyükşehir Belediye Başkanımız Enver Yılmaz diye hitap ederken, Sn. Yılmaz’ın, Fatsa Belediyesi ile ilgili bir konuyu gündeme getirirken,  başkanımıza,   “Hüseyin” diye hitap etmesini  doğru bulmadım.  Kahvaltıda Fatsa Belediyesi Başkan Yardımcılarının yanısıra belediye personeli, Ordu Büyükşehir Belediyesi çalışanları, AKR00;Parti İlçe Başkanı, yönetim kurulu üyeleri ile basın mensupları bulunuyordu. Sn. Yılmaz, özel hayatında   Belediye Başkanımız Sn. Hüseyin Anlayan ile çok samimi olabilir, çok da sevebilir; ama kalabalık bir ortamda, “Hüseyin” diye hitap etmesi hoş karşılanacak bir durum değil diye düşünüyorum. Bu tür samimi söylemler başbaşa kalındığı vakit söylenebilecek kelimelerdir.
    Belediye Başkanımız Sn. Hüseyin Anlayan’ı severseniz, sevmezsiniz, ayrı bir konu...  Ancak Sn. Anlayan, 120 bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanıdır. Fatsa ilçesinin Şehr-i Eminidir. Samimi olmak ise ayrı bir konu...
    Sn. Yılmaz, diğer ilçelerde yaptığı toplantılarda belediye başkanlarına  isimleriyle mi hitap ediyor; katılmadığım için bilmiyorum. Dilerim bundan sonra ki, toplantılarda Sn. Yılmaz bu konularda daha dikkatli olur.

    Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Enver Yılmaz konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, “Basının takip etmesi gereken 2  konu var. Bunlardan bir tanesi Çevre Yolu  diğeri de fakültelerin açılmasıdır” diyor.
    Yani, “Biz, işimizi biliyoruz ve yapıyoruz. Siz bunları takip edin yeter” diyor.
    Oysa her iki konuda belediye hizmetlerinin dışında. Çevre yolunu hükümetin, fakülteleri de YÖK’ün programa alması gerekiyor.    Sanırım Sn. Yılmaz, “Belediyenin yapması gereken hizmetlere  değinmenize gerek yok, sorumlu olanlar istediği gibi yapar”  demek istiyor.
    Madem öyle, bizler de bundan sonra  Sn. Yılmaz’ın dediği gibi bu konulara hiç değinmez, Çevre Yolu’nu ve fakülte ile ilgili konuları gündeme getiririz!

    Bu konuşmaların sonunda basın mensuplarının oturduğu masaya bakan Büyükşehir belediye başkanımız Sn. Enver Yılmaz,” Sorusu olan var mı?” diye  sormayı da ihmal etmedi.
    Bir kaç dakika önce basın mensuplarına Çevre Yolu ve yeni  fakültelerin açılması için gündem oluşturmaları gerektiğini söyleyen Büyükşehir Belediye başkanımız, bir yerde soru sormamızı engellemiş oldu.
    Ben de, “Sn. Başkan, her konuyu açıkladınız. Bize  soracak bir şey bırakmadınız. Benim bir sorum yok” diye karşılık verdim.
    Halbuki belediye ile ilgili  olumsuzlukların dile getirildiği bir ortam oluşsaydı, Bolaman Irmağı’nın Ordu tarafında olan OSBR00;yolunun köstebek yuvası gibi olduğunu, yol güzergahına istimlak edilmediği için asfaltlama yapılamadığını, Bolaman Irmağı’nın karşı yönünde ise şu an için acil bir  ihtiyaç var mıdır  bilmiyorum; ama  mükemmel bir çocuk parkı yapılmasına rağmen,  bahse konu olan yolun ne zaman gündeme geleceğini, şehir içindeki çöp konteynerlerinin zamanında alınmadığı için çevreye yayılan görüntü kirliliğinin, pis kokuların  ne zaman giderileceğini, ilçede yaya kaldırımlarına gelişigüzel park eden  araçlar yüzünden yayaların yürümekte zorlandığını, bu olumsuzlukların giderilmesi için bir çalışma yapılıp yapılmadığını soracaktım; ama maalesef soramadım.
    Sn. Yılmaz’a özellikle sormak istediğim, OSB yolunun yapımıydı. Başkan Hüseyin Anlayan’a talimat verip, yolun bir an önce istimlak edilmesini, akabinde de Büyükşehir olarak asfaltlanacağı müjdesini almak isterdim.  İnşallah bundan sonra soru sormamıza fırsat kalmadan bu sorunlar ortadan kalkar da bizler de rahat,  rahat, hem çevre yolunu hem de Fakülte sorunumuzu gündeme getirir ve ilimize, çevremize  kazandırılması için çaba sarfederiz.