MECLİSTE FİSKOBİRLİK'İ TELAFFUZ ETMEK YASAK MI?
Değerli milletvekilimiz Ergün Taşçı’nın 2017 bütçe görüşmeleri kapsamında mecliste yaptığı konuşmasının tam metni geçen sayıda gazetemizde yayınlandı.
Ve uzun sayılabilecek konuşmasının bir bölümünde 10 maddelik bir öneri sundu.
Önerinin hemen her maddesini burada incelemek elbette mümkün değil...
Öncelikle sözkonusu maddeleri bir gözden geçirelim, sonra da naçizane düşüncelerimizi paylaşalım:
“1-Üretim odaklı olmayan destekleme sisteminin gözden geçirilmesi
2-Fındık üretim alanlarında arazi bölünmesinin önüne geçilmesi
3Türkiye’de devlet eliyle bir Stok Kontrol Sistemi (SKS) oluşturulmalıdır.
4-SKS sayesinde, ürünün bol olduğu yıllarda, devlet eliyle fındık alımı yapılıp, ideal şartlarda depolanacak ve ürünün az olduğu yıllarda piyasa şartlarına uygun fiyatlarla pazara arz edilecek ve bu sayede arz talep dengesi korunacaktır.
5-Fındık yönetiminde çok başlılığın ortadan kaldırılarak daha etkili ve verimli bir yönetim anlayışının oluşması ve tek bir kanaldan koordine edilmesi
6-Fındık konusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler oluşturulması
7-Fındığa ilişkin yürütülen bütün süreçlerde üreticilerin ve diğer aktörlerin bilinçlendirilmesi ve bu kapsamda eğitim proğramları düzenlenmesi
8-Fındık üretiminde kalitenin ve verimliliğin artırılmasına yönelik üreticilerin bilinçlendirilmesi
9-Tarım işletmeciliği ve kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması
10-Fındık ticaretiyle iştigal eden tacirler için standartların oluşturulması ve bu standartların mevzuatla belirlenmesi...”
Konuşmasının diğer bölümlerinde Sn. Ergün Taşçı; fındığa ve tarıma dair birçok görüşlerini açıklarken, istatistiki bilgiler de veriyor.
Arzeden diğer bölümleri okuyabilir.
Aslında bu on maddelik öneriler paketinde bana göre itiraz edilebilecek hiç bir nokta yok.
Yıllardır üreticinin ve kamuoyunun dile getirdiği konu başlıkları...
Belli ki; sn. Milletvekilimiz; “toplumun gazını alma” adına güzel bir konuşma metni hazırlamış...
Buna rağmen özellikle öneriler listesinde 4, 5 ve 9. maddelere takılıp kalmamak mümkün değil...
“Ne var bu maddelerde?” denebilir.
Aslında hiç bir sıkıntı görülmüyor.
Fakat şunları sormadan edemedim:
Bu maddelerdeki doğrular yeni mi keşfedildi?
Daha önceden bilinmiyor muydu?
Biliniyor idiyse Fiskobirlik neden etkisizleştirildi?
Bu üç madde Fiskobirlik türü bir yapılanmayı işaret ettiğine göre hükümet tam 14 yıl neredeydi?
Yıllardır sözkonusu gerçekler bilindiği halde, sn. Taşçı’nın gündeme getirdiği maddeler, hiç olmazsa bundan sonra dikkate alınacak ve gereği yapılacak mı?
Eğer yine havanda su dövülecekse, yetkililerin samimiyetsiz olduğu sonucuna varmalı mıyız?
Gereği yapılacaksa, geride kalan 14 yıllık dönemin ikna edici gerekçeleri açıklanacak mı?
Vekilimizin, konuşmasında “kooperatifçilik” terimini kullandığı halde “Fiskobirlik” diyememesi-dememesi başka muadil bir yapılanmayı mı işaret ediyor?
Yoksa hepsinden önemlisi meclis çatısı altında “Fiskobirlik” demek yasaklandı mı?
HOŞÇAKALIN