İŞSİZLİĞE SON!
Geçtiğimiz yıllarda adam Soma’da mağduriyetini dile getiren işçiye kameralar önünde tekme attı. Herkes bu hareket devlet memuruna yakışmaz, bu adam memuriyetten atılması gerekir beklentisindeyken, adam terfi ettirildi.
Bir Sayın Milletvekili yanına aldığı birkaç potansiyel suç örgütü üyesi ile dünyaca bilinen ve ülkemizin gelmiş geçmiş en büyük basın organı olan Hürriyet Gazetesine baskın yaptı. Arkasından artık bu sayının siyasi hayatı son buldu beklentisine girildi. Bu Sayın Vekil, siyasi hayatının sona ermesinin aksine daha da terfi ettirildi. Bakan yardımcısı oldu.
Burdur’da bir okul müdürü yaptıkları ile herkesi görevden alınır beklentisi içine soktu, ama tam aksine okul müdürünü terfi ettirdiler, milli eğitim müdürü oldu.
Aydında CHP genel başkan yardımcısı Sayın Bülent Tezcan tabanca ile vuruldu. Vuran kişi reis hakkında yanlış konuşuyordu. Yine aynısını yaparsa yine vurabileceği yolunda meydan okuyor. Bir hukukçu olarak böyle bir suçun yatarını üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorum. Çok kısa bir süre sonra ceza evi macerası bittiğinde (Bugünkü yargı sistemimize göre belki de hiç girmeyecek) dışarı çıktığında kaymaklı bir iş sahibi olacağından hiç kuşkunuz olmasın.
Hatta CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’na cenazede önüne kurşun atan ve belki de Artvin’de suikast düzenleyen için bile iş umudu olabilir.
Bu örnekler siyasi iktidarın hoşuna gidenlere yapılan amiyane tabir ile kıyakçılıktır. Bir de tersinden alalım. Milletvekilimiz Sayın Numan Kurtulmuş HAS parti Genel Başkanı olduğu dönemde yaptığı acımasız eleştirilerden sonra Başbakan Yardımcılığına kadar terfi etmiştir. Hatta bir ara genel başkan ve başbakan olabileceği bile konuşulmuştur.
Sayın Tuğrul Türkeş’in MHP’de görevli olduğu dönemde AKP ve yöneticileri için yaptığı eleştiriler hala hafızalardadır. Sayın Türkeş bugün başbakan yardımcısıdır.
Buradan şöyle bir sonuç çıkmaktadır. Bir mevkii ya da makam sahibi olabilmek veya bir iş sahibi olabilmek, terfi edebilmek için ya siyasi iktidara yağ çekeceksin ya da acımasız eleştirilerde bulunacaksın. İşte iş bulmanın kolay yolu burada yatmaktadır.
Son zamanlarda Sayın Devlet Bahçeli’nin tavrını da bu pencereden değerlendirdiğimizde; bir zamanlar ‘’Sen başkanlığı rüyanda bile göremezsin.’’ Derken, bugün taktik değişikliği yaparak, altın tepside başkanlık sunmanın gerekçesi bu olabilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Gelecekte Sayın Bahçeli de başbakan yardımcısı olamaz mı?