AT VE İT İZİ
Çoğumuz biliyoruz ki daha önce Ergenekon davasında ülkücülerin önde gelen bazı isimleri ile daha önce birbirlerine silah sıkan solcular aynı kefeye konularak işbirliği yaptıklarılar gerekçesi ile yargılandılar. At iz it izne karıştı.
Yine Ergenekon davasında: Türban yasağını savunuyor diye Danıştay’a baskın yapanlarla türban yasağını savunanlar aynı kefeye konularak dosyaları birleştirilmeye kalkışılıp birlikte yargılanması istenildi. Yine at izi it izine karıştırıldı.
Gelelim bu haftaya:
Daha önce FETÖ aleyhine tutum ve davranışları nedeniyle başına gelmedik olay kalmayan Cumhuriyet Gazetesi ki bunlardan biri de genel yayın yönetmeni ve Ankara temsilcisinin tutuklanmasıdır. Bugün daha önce FETÖ karşıtlığından tarumar edilen Cumhuriyet Gazetesi mensupları bu defa FETÖ yanlısı yayınları gerekçe gösterilerek avukatlarına varıncaya kadar gözaltına alınmışlardır. Bu hafta içinde gözaltına alınanlardan bazıları yıllarca tanıdığım FETÖ karşıtlarıdır. Bir kez daha at izi it izine karıştırılmıştır.
Fransa’da terör olayları olmuş, istihbarat servisi uyumakla suçlanmıştır. Fransa’daki terör olaylarının arkasından dünya ülkeleri ayağa kalkmış, Paris’te devlet başkanları protesto yürüyüşü yaparak, Fransa’ya destek vermiştir. Ülkemizde geçen yıl Ankara Garı önünde yapılan terör olayında 110 kişi öldürülmüş, 15 Temmuz kalkışmasında 240 kişi öldürülmüş ve fakat dünya bu büyük katliamlarda aynı hassasiyeti göstermemiştir. Acaba bu yalnız kalmada at izinin sık sık it izine karışmasının etkisi mi vardır?
Şimdi önümüzdeki günlerde idam cezasının getirilmesi düşünülmektedir. Bazı suçlar için dünyanın birçok ülkesinde başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere idam cezası vardır. Ancak dünyanın hiçbir ülkesinde geriye yürürlüklü, yani daha önce işlenen suçlardan dolayı sonradan çıkarılan idam cezası yoktur. Eğer 2015 yılında işlenen suça 2016 yılında daha ağır bir ceza hükmü getirilirse bir kez daha at izi it izine karıştırılacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde aleyhine karar çıkan ülkeler arasında Rusya’dan sonra dünya ikincisi olduğumuz bilinmektedir. Şimdi geriye yürürlüklü bir idam cezası çıkarsa bu Rusya’nın elinden birinciliği alacağımızın işareti olacaktır. Önemli olan göstermelik ceza vermek değil, verilen cezayı infaz etmektir. Bugün ülkemizde herhangi bir suçtan verilen cezanın ortalama 1/3 ü çektirilmekte, kalan kısmı meşruten tahliye, denetimli serbestlik vs. adı altında çektirilmemektedir. Arada bir de Rahşan affı, teröristlere yer açmak adına ceza evlerinin boşaltılması için çıkarılan yasalarla sulandırılmaktadır.
Kısacası; Deve misali boynumuzun dışında da bir yığın eğri ile yaşamaya devam etmek zorunda bırakılmaktayız.