BARIŞ GÜVERCİNLERİ
Barış bir güvercinin kanatlarında asılı gelirse ellerimize incitmemek gerekir güvercinin kanadını. Bir de yaralıysa o güvercin uzun yılların kaos ve çatışmalarında, onu daha da özenle tutup ellerimizde iyileştirmek tek çaremizdir.
İçimizde kin ve nefret tohumları ekili olsa da, çıkarıp atmak bu tohumları çorak tarlalara ve yerine yeşeren umutları dikmek gerekmez mi? Her bir umut yaprağından yeni filizlenen tomurcukları doğacak çocuklarımızın geleceklerine ekmek sere serpe. Çocuklarımızın umut ve sevgi tohumlarıyla büyüyüp serpilmesine izin vermek. Yollarından dikenli telleri çekip almak kendi kirlenmiş ellerimizle, ki onların elleri temiz kalsın diye.
Bu yüzyılda yaşayan kimsenin masum olmadığı bu dünyada geçen yıllara bir çizgi çekip, karşılıklı hataları anlamak çözüm olabilir mi? İnsanca konuşup, bu günden sonra aynı hataları tekrarlamamaya söz vermek ve çektirilen tüm acılardan pişman olmak. Bu kadar zor mu?
Sadece neyin uğruna öldüğünü bilmeden bu dünyadan çok erken giden ve belki de masumiyetin simgesi olan çocukların anısına tüm kalbimizle saygı göstermek mümkün olabilir mi?
Barışı beyaz bir güvercinken adını değiştirmemek ve kimsenin çıkarı için kirletmemek. Kırık ve yaralı kalplerin gözü önünde o kalpleri sarıp sarmalamak varken daha da incitmemek.
Sessizce gelmek ve usulca fısıldamak barışın adını kulaklara. Yapılan işlerle geleceğin daha iyi olacağını göstermek insanlara. Büyük gürültülerle ve gövde gösterileriyle siyasi yapılanmaları için rant peşinde koşanlara fırsat vermemek bir nebze olsun. Aynı kelimelerle, aynı hesaplarla hiçbirşeyi düzeltemeyenleri ve hep daha da kötüye gidenleri artık görmezden gelmemek.
Çocuklar ölüyor, bir şehir cenaze evine dönüyor, sokaklar matem yeri oluyor, yürekler yangın yeri. Annelerin yüreği daha fazlasını kaldıramıyor, anneler de ölüyor dostlar her bir yavrusuyla her bir anne de gömüyor ruhunu toprağa…Bugün buradan, yarın başka bir şehirden dağ gibi bir yürek daha solup gidiyor.
Sevgili dostlar, geçen uzun ve acılı yılların üzerine yeni ve temiz bir sayfa açmaksa isteğimiz, bu sayfa mahçubiyetle açılmalıdır. Derin ve sessiz olmalıdır sözcükler. Usulca sarmalanmalıdır kırılan eller. Adaletle inşa edilmelidir yeni binalar. Birileri haklılığını ispatlamaya çalışmadan kendini sessizce affettirmelidir ölen tüm çocukların yüreklerinde. Affetmeye hakkı olan sadece onlardır. Bu ülkenin toprakları yeniden barış güvercinleriyle dolarsa ve artık yeni çocuklar ölmezse onların yürekleri rahat edecek ve bir parça dingin kalacaktır. Birilerinin haklılığını ispatlamaya çalışmasıyla ve gövde gösterileriyle ruhları huzur bulmayacaktır. Kavgaların ve çıkarların son bulduğu ve uzanan ellerin gerçekten barışı istediği yerde, kanayan tüm yaralar bir parça kabuk bağlayıp, geçmişi gömecektir kirli ellerin yıkandığı toprakların üzerine. Ve çocuklarımız usulca göz kırpacaktır uzaklardan geleceğe.