BAYRAMDA FATSA'DA GÖRDÜKLERİM
Uzun yıllar sonra bu kadar ara ile Fatsa’ya gittim. Önceleri gelişmeleri hiç kaçırmazdım. Yapılan bir tesisin ya temeli atılırken, ya çatısı kapanırken, ya da açılışı yapılırken mutlaka görgü tanığı olurdum. Bu defa nerdeyse bir yıla yaklaşan bir ayrılık söz konusu olduğundan birçok değişikliğin olduğuna tanık oldum. Hem iyi yönde hem de kötü yönde değişiklikler…
İyi değişikliklere en güzel örnek Fatsa Devlet hastanesidir. Tam bir bölge hastanesi olmuş. Samsun-Trabzon yolundan geçenlerin dikkatini çekmemesi mümkün değildir. Övünülecek bir yapı olarak dikilmiştir. Bayram tatili sırasında içini de görme fırsatım oldu. Çalışma sistemi, doktor sayısı, branş dağılımı gibi konularda yeterliliğini bilemiyorum. Umarım o konularda da binanın görkemine paraleldir.
Üzüntü duyacağımız değişikliklerin başında da yine Fatsa Devlet Hastanesi gelmektedir. Bu defa binası ve çalışanları ile değil, yolu ile öne çıkmaktadır. İstanbul’a üçüncü hava alanı yapılan alan eskiden İstanbul’un kö-mür ihtiyacını karşılardı. Kömür kamyonlarının kullandığı yollara giren otomo-billerin hasarsız çıkması mümkün olmazdı. Hastanenin Kumru Şosesinden ayrıl-dıktan sonraki yolu kömür ocaklarının yoluna benzemiş. Başka bir yer, başka bir yol olsa hadi neyse diyeceğim. Ama bu yol 120 bin Fatsalı, çevre ilçelerle beraber yaklaşık 350 bin insanın yaşadığı bölgedeki hamilelerin doğum yapmak için geldiği yol olursa bu kadar ihmal edilmemesi gerekir. Doğum zamanı yakın olup da bu yolda doğum yapmadan hastaneye ulaşabilenleri kutluyorum.
Bir başka değişiklik Fatsa’da trafik sorunu olmuştur. Şansımdan mıdır? Daha önce Bodrum için bu ifadeyi kullanmıştım. Bodrum küçük İstanbul olmuştu. Bir küçük İstanbul da Fatsa olmuş. Bir taraftan Samsun-Trabzon Sahil yolu, diğer taraftan Aybastı, Kabataş ve Çatalpınar’ı Fatsa’ya bağlayan yol, bir başka taraftan da Kumru-Korgan yolunu sahile bağlayan yolların hepsinde uzun kuyruklar oluşmaktadır. Trafik sıkışıklığı şikayet edilecek boyutlara gelmiştir. Elekçinin batısındaki ışıkları beklememek için Mandıra Mahallesinin içinden kaçmaya çalıştığımızda da Devlet Hastanesinin bozuk yoluna girmek zorunda kalıyoruz.
Trafik sıkışıklığının bir başka uzantısı otopark sorunu olmuştur. Şehrin özellikle merkezi yerlerinde araç bırakılacak yer kalmamış. Ticaret Odasının alt tarafındaki alış-veriş merkezinin altında çoğu zaman yer bulunamamaktadır. Özel olarak çalıştırılan birkaç otopark da yeterli olamamakta, araçlar yol kenarlarına gelişi güzel ve trafik akışını tehlikeye sokacak şekilde park edilmektedir.
Sokakların hemen her gün pazartesi gibi kalabalık olması nedeniyle sokakta yürümenin bile zorlaşması gibi sayılacak çok şeyde değişiklik görmek mümkün. Tüm değişikliklere rağmen Fatsa’yı çok seviyoruz.