DOĞAN GÖRÜNÜMÜNDE ŞAHİN!..
Çok çok eskilere gitmeye gerek yok. Daha 10 yıl öncesine kadar çok revaçta olan yerli yapım Doğan marka otomobili almak için sıraya yazılır, talep çok olduğu için de piyasada normal değerinin çok üstünde satışı yapılırdı.
Bu talep karşısında bazı işgüzarlar da Doğan otomobilinin bir düşük modeli olan Şahin’i oto aksesuarcılarından aldıkları bir kaç parça ile bir üst model olan Doğan’a benzetir ve gazetelere de “ Satılık Doğan görünümlü Şahin otomobil ” diye ilan verirlerdi.
Şaka bir yana yukarıda yazdıklarımı bizzat yaşadık. Belki de bazı iller halen yaşamaya devam ediyor. Bu süreçten sonra Türkiye’de üretilen Avrupa menşeili ucuz, kaliteli ve araçlar piyasaya girdi ve talepleri karşılamayı sürdürüyorlar.
Aklınıza,” Bu konu da nereden çıktı?” diye soru gelebilir. Doğrudur.
Aslında ana başlığımızı “Şehir görünümünde köy” olarak da değiştirebiliriz.
Sayın Valimiz İrfan Balkanlıoğlu ilimize atandığı günden günümüze kadar,” Turizm” deyip durdu. Halen de duruyor. Bu konuda da epeyce mesafe alındığına inanıyorum. Bir Ordulu, bir Fatsalı olarak kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.
“Şehir görünümünde köy nasıl olur?” diye soracak olursanız, ilçemizi baştan aşağı bir gezip dolaşmanız yeterli. Tam bir köy havasında yaşantımızı sürdürüyoruz.
Şehir içinde yola akan ve bir türlü yapılamayan şebeke suları, kanalizasyon suları, köstebek yuvasına dönmüş yollar, belirlenen saatlerin dışında yol kenarına bırakılan çöpler, trafiğe kapalı, vatandaşa açık olan alanlarda park eden araçlar, (Fotoğraflı) park eden araçlar yüzünden iptal olan kaldırımlar, sağlı, sollu gidiş geliş geliş yolunda park eden araçlar yüzünden aksayan trafik, yol ortasında dörtlüleri yanan park halindeki araçların gelmeyen sürücüleri, (Sanki dörtlüleri yakmak marifetmiş gibi) çöp kokusunun merkeze kadar geldiği ve adına ilçe denilen Fatsa’da bu olumsuzluklarla yaşamaya devam ediyoruz.
Bizim Aybastı- Perşembe Yaylası kadar mükemmel bir temiz havamız, eşi benzeri olmayan mendereslerimiz, göletimiz, Korgan’daki gibi mükemmel bir Yalman tepemiz, ovamız, Kumru’daki gibi şahane bir Düzoba yaylamız, Kabataş’da ve Hatipli’deki gibi şelalelerimiz yok; ama bizim de şehir görünümünde bir köyümüz var.
Turizm amaçlı ilimize gelen turist kafileleleri, yukarıda bahsettiğim yaylalara ya gitmeden ya da gidip gördükten sonra adına ilçe denilen köyümüze gelip ziyaret ettikleri takdirde tam bir köyde yaşamışçasına memnun olarak ayrılacaklarına yürekten inanıyorum.
Dile getirmeye çalıştığım hususlar bizzat gazetemize kadar gelen Fatsalı hemşehrilemizin şikayetleri ve benim de rahatsız olduğum hususlardır.
Büyükşehir olduktan sonra köylerimiz ve beldelerimiz mahalle oldu ya! Acaba diyorum, “Fatsa ilçesi olarak resmi olmasa da köy statüsüne mi dönüştük “ diye kendi kendime sormaktan edemiyorum. Temennim odur ki, bu tür olumsuzluklar bir an önce giderilir de eskiden olduğu gibi adına Yeşil Fatsa denilen ilçemizin o doğal güzelliklerine ve çağdaş yaşamına kavuşuruz...
Son tavsiyem, cadde ve sokaklarda keyfi olarak arabanızla yolda dururken dörtlüleri yakmayı ihmal etmeyin. Yoksa ceza yersiniz. Aman dörtlülelere dikkat!!! Bir de araç trafiğine kapalı alanlarda gezerken, kasksız, hiçbir kurala riayet etmeyen motorlu sürücülerden korunmak için zırhlı kıyafet giymeyi unutmayın. Yoksa başınıza her an bir kaza gelebilir.