EN BÜYÜK BENİM HAYAT HİKAYEM MUHAMMET ALİ
“ Peki ya bütün bunları yapmazsam? “ diye sakin bir sesle sordum. Yerinde döndü numarayı çevirmek için eline aldığı telefonu yerine bıraktı. “ Eğer yapmazsan “ diye konuşmaya başladı. “ Maç iptal edilecek. Yani maçı yaptırmayacağım, sen de biteceksin, yok olacaksın. Kafası çalışan bir boksörsün, bütün yaşamın boyunca bu günler için çalıştın. Durumu kurtaracak zamanımız var. Daha geç kalmış sayılmayız. Benim halkla ilişkiler elemanım seninle birlikte çalışacak. Bu akşam televizyona çıkacaksın, Bütün dünyaya siyah Müslüman değilim diyeceksin. Hiçbir grubun malı olmadığını bildireceksin. Yanlış anlaşıldığını, vatansever bir Amerikalı olduğunu, bundan sonra da öyle kalacağını, belki yanlışlıkla bir bildiriye imza attığını ama bundan sonra bugün pişmanlık duyduğunu söyleyeceksin. Sonra basın toplantısı yapacağız. Burada da havayı temizleyeceğiz. Böylece sıra maça gelecek. Durum hala bir kumar ama; belki böylece biraz kurtarabiliriz. “
Ayağa kalktım, yüzüne bakarak başımı salladım. “ Bunu yapamam, bana Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonluğu unvanı için Liston’la karşılaşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Liston’u yenebileceğimi de biliyorum. İptal edecekseniz edin. Bu konuda daha fazla bir şey yapamam. “
“ Peki dedi Chris. Sesi heyecan ve sinir doluydu. “ Niçin hepimiz bu işi maç sonrasına kadar unutmuyoruz?” “ Maç yapılmayacak” dedi sonunda Mc.Donald, o sırada telefon çaldı, açtı, “ Basına söyleyin, maç iptal edildi, yapılmayacak. “
Ben kapıdan çıkarken o hala telefonla konuşuyordu. Chris, kolumdan tutup biraz durmamı istiyordu. Organizatörün yüzüne son kez baktım, blöf yapmıyordu. Ben de yapmıyordum. Başım dönüyordu, kardeşimin yanına gidince bir şey söyleyecek halim yoktu. Onu alıp doğru spor salonuna gittim. Eşyalarımı toplayıp, eve gittim. Arabayı” Big Red”in arkasına park ettim. İçimde bir rahatsızlık vardı. Mc. Donald ne dediğini biliyordu, maçı yaptırmayacaktı. Eve girer girmez telefon çaldı, Louisville’li milyonerlerimden biri telefon ediyordu. Worth Bingham maçın iptal edildiğini duymuştu.
“ Bak Cassius” dedi. “ Senin hikayeni biliyorum. Ama ne olursa olsun bu maç yapılmalı. Mac senin ne yapmanı istiyor? “ Benden inandığım dini değiştirmemi istiyor. Ve de bunu toplum önünde açıklamamı istiyor. “
“Öyleyse yap onun dediğini. Hadi çabuk, kaybedecek neyin var? Böyle bir fırsat bir daha eline geçmez. Mc. Donald bu maç için kaç zamandır uğraşıyor. Onun arkasını bırakma, ona bu işten kurtulma fırsatını verme”
“ Hiçbir zaman dinimi inkar edemem.“ diye sert çıktım. “ Hatta bir maç için bile...”” Beni dinler misin? Kamuoyu sana karşı şu anda. Ünvanı alınca işler değişecek. Eğer benden öğüt istersen işte:Mc. Donald bu işten çıkmak için bir özür arıyor. Ona bunu verme. Altından halıyı çekiver. Sen gönlünde olana Tanrı’ya yani Allah’a demek istiyorum inan ama, bunu toplum şimdilik bilmesin. Daha bir kaç ay önce söyledin Müslüman olduğunu. Allah seni anlar. “ Bunları söyledikten sonra telefonu kapadı.
Kendimi çok yalnız hissediyordum. Yıllar sonra o günü düşününce aynı duyguları yaşıyorum yeniden. Onların bir kaç ay önceki konuşma dedikleri o olayda ben insanları İslam ilkesinin kurtaracağına inanmıştım. İslam’ın bütün tutsaklığa, haksızlığa, kötülüklere son vereceğini görmüştüm. Ama bütün bunları Louisville’li milyonerlerle Mc. Donald’a anlatamazdım. Bütün kamptakiler telefon konuşmasını duymuşlar, benim neyle karşı karşıya olduğumu anlamışlardı.
Bunduni kapının önünde duruyordu, “ Şimdi ne yapacağız şampiyor?”” Buradan ayrılıyoruz, şampiyonluk maçı yapılmayacak. Toplanıp eve döneceğiz. “ “ Eve gitmek ne demek?” “Yani sen para alamayacaksın demek. “ Gerçek konuşuyorsun. Ucunda para olsa da olmasa da ben seninle kalıyorum. Eşyaları toplayın. “ diye bağırdı. “ Hadi eğlence başlasın. “ Big Red gene yola düşecek, şenlik başlıyor. “
Ve bütün ekip eşyaları toplayıp, sandıklara koymaya başladılar. Anneme telefon edip, maçın iptal edildiğini ve eve döneceğimi söyledim. Sesinden kalbinin kırıldığını anladım. Hepimiz için uzun ama çok uzun bir yolun sonuydu.
Devam edecek.