Terör Tusinamisi....
Akciğer kanserine yakalanmış ve ameliyat şansını kaybetmiş olan hastalarıma gerçekleri yaşam mücadelesinden kopmasın ve ümitsizliğe kapılmasın diye biraz yumuşatarak anlatırım.
Ciğerinde bir yara var kemoterapiyle olmazsa ışınla yarayı kurutacağız.
Bütün bu cümleler akciğer kanserinin ileri safhada olduğu anlamına geliyor anlayanlar için.
Genelde hastalar ne dediğimi anlar fakat anlamazlıktan gelir.
Acı gerçeklerle yüzleşme yerine ufakta olsa açık bir kapı olsun isterler ve kanser kelimesini duymak istemezler.
Hiç kendimizi kandırmayalım. Ülkemiz bu zamana kadar gördüğü her türlü terör örgütlerine rahmet okutacak korkunç bir terör tehdidiyle karşı karşıya.
Yanlış politikalar sonucu terör bünyede kanserleşti ve ciddi metastazlara yol açtı.
Gerçeği en iyi doktorlar (iktidar) biliyor lakin doğruları bizden saklıyorlar.
Daha IŞID’ın Nevşehirde yaptığı eyleme bile terör eylemi diyemedi mahkemelerimiz.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bağdatta 200 den fazla kişinin öldüğü korkunç IŞID saldırıları sonrası ‘’Bugün Bağdatta en işlek alışveriş merkezinde IŞID terörü 125 masum insanı öldürdü. Bayram arifesinde bile bu derece gaddar olabilen zihniyetin ortaya çıkmasına işin sonunu düşünmeden Ortadoğu’yu ateşe atanlar sebep oldu’’ cümlelerini kurdu.
Kendisi ak sütten çıkmış ak kaşıktır.
Ülkemize'de sıçrayan ve en büyük zararı bize dokunan Suriye yangınına körükle gidilirken kendisi sanki Yalova kaymakamıydı.
Ülkemiz IŞID için eleman temini ve lojistik merkez üssü haline getirilirken, binlerce tırla her türlü silah bomba Suriye'ye taşınırken, sınırlarımız kevgire dönerken olup bitenlerden hiç mi haberi olmadı devletin başı olarak ?
Devletin tepesinde bulunmanın sorumluluğuyla MGK da IŞID ve benzer gruplara verilen destek karşısında bunlar acımasız vahşi katiller çetesi bunlarla yola çıkılmaz, eğer bu coğrafyada büyürlerse eninde sonunda bu ateş bize de sıçrar diye uyarılarda bulundu mu ?
Muhtemelen ikinci dönem Cumhurbaşkanı olmak veya partinin başına geçebilmek ümidiyle sessiz kaldı tüm bu olan bitenlere.
Özellikle radikal solcu yada dinci terör örgütleri için insan hayatının hiç bir önemi yoktur. Bu örgütler amip misali hızla bölünür ve mutlaka yola beraber çıktıkları insanlarla ortaya çıkan en küçük fikir ayrılığında kanlı hesaplaşmaya girişir.
Bu insanların kültüründe uzlaşmak, karşısındaki insanın düşüncesine ve hayat tarzına saygı duymak diye bir kavram yoktur. Kafaları yok et veya yok ol mantığına göre çalışır..
Terör azgın bir kuduz köpektir ve eninde sonunda onu besleyen eli ısırır.
Atatürk havalimanında yaşanan patlamanın Türkiye'nin değişen Suriye ve İsrail politikaları sonucu örgütle arasına mesafe koyma çabalarına örgütün verdiği bir cevap ve tehdit olduğu açıktır.
Örgüte şimdiye kadar üstü kapalı destek verenler durumun ciddiyeti ve hastalığın yaygınlığı hakkında en iyi bilgiye sahip olanlardır.
Anlaşıldığı kadarıyla onlar da ipin ucunu kaçırmış ve ülkede eyleme hazır kaç uyuyan hücre olduğunu bilememektedir.
Üstelik paralel yapı operasyonları örgütle mücadele konusunda tecrübeli emniyet ve istihbarat alt yapısını çökertmişken ve sokaklar kayıtsız kuyutsuz milyonlarca Suriye göçmeni kaynarken iktidarın gerçek anlamda mücadele için yapabileceği çok az şey vardır.
Suçunu bilen iktidar IŞID terörünün meclis çatısı altında tartışılmasına bile engel olmaktadır. CHP'li Eren Erdem'in açıkca ortaya koyduğu IŞID'e desteği gösteren delilleri karşısında nasıl bir savunmada bulunabilirler ki ?
Bundan sonra ne olacak ?
Ülkemiz ve halkımızın menfaatleri ve huzuru mu gözetilecek veya ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak zorunda olan dar bir kadronun suçları örtülmeye çalışılarak her saldırı sonrası bildiğimiz hamasi nutuklar eşliğinde birileri mi suçlanacak ?
Eğer IŞID ile gerçek anlamda mücadele edilecekse bunun büyük maliyeti olacağı kesindir.
Ben perde arkasında mücadele görüntüsü altında uzlaşma faliyetlerinin olacağını, mümkün oldukca örgüt tahrik edilmeden araya mesafe konulmaya çalışılacağını, fakat örgütün hedefi olmaktan ülkemizin kurtulamayacağını düşünüyorum.
Bu konuda kirli çamaşırlar ortaya dökülüp olayın yaygınlığı anlaşılmadan bu mücadelenin sağlıklı yapılabilmesi mümkün değildir.
Yani mevcut iktidarın IŞID ile mücadele edebilmesi mümkün değildir.
Ben yine ümidinizi kırmayayım. Mesleki alışkanlıkla korkulacak bir durum yok, önce ufak bazı güvenlik tedbirleriyle olmadı jandarma ve polis operasyonlarıyla bu yarayı kurutacağız diyorum…
Yerse….
Terör dalgası değil maalesef tusinamisi geliyor beyler…