İLKOKUL ÖĞRETMENİ
Daha dün ilkokula başladın çocuk, bugün bitiriyorsun. 4 yıl dile kolay, geçti gitti. Küçüktün başladığında yaşıtlarından, 5.5 yaşındaydın. Malum eğitim sistemi yine değişmişti sen başladığında. 4+4+4 sistemine geçilmiş, okul yaşı ufalmıştı. Ana Okuluna gideceğin senede, ilkokula başladın.
İlk gün ve ilk hafta hep yanında olduk. Gitmek istemedin bazen, oyuncaklarını götürmek istedin, her gün bir oyuncak verdik yanına. Öğretmenin Haşim Şahin öğretmen ‘ getirsin oyuncaklarını dedi, oyun çocuğu daha onlar, böylece okula alışacak, hem oynayacak, hem öğrenecek’. Bir süre sonra ağlamayı bıraktın okula giderken, bizim gitmemizi istemedin, ilk yazını yazdın, ilk heceni okudun. Artık hem okulunu, hem öğretmenini sevdin. Severek gittin okula, öğretmeninin dedikleri hep kaldı aklında, fikrinde. Her gün yeni birşeyler öğrendin, her gün biraz daha büyüdün.
Okumayı yazmayı, bölmeyi, çarpmayı öğrendin; ilk yılın sonunda hikayeler okuyordun artık. Senden dinlemek daha güzel oluyordu masalları. Merak ediyordun ülkeleri, en çok da uzayı.
Biliyordu öğretmenin nelerin ilgini çektiğini, nelerin seni daha çok etkilediğini. Hep okuyun diyordu, en çok kitap okuyun. ‘Siz de örnek olun çocuklarınıza diyordu bize, okuyun demekle olmaz, asıl siz onunla birlikte okuyun, eninde sonunda o da sevecektir.’
‘Notlarınızın iyi olması, sınavların iyi geçmesi bir yana, asıl önemli olan iyi insan olmanız, ailenize davranışlarınız’ diyordu size. Sınıfta hiçbiriniz, birbirinizden farklı değildi öğretmeninizin gözünde, daha çok çalışanı, az çalışanı, hepsi aynıydı, boyları dışında farkları yoktu birbirinden.
Örnek alıyordun öğretmenini, kızmasın diye değil de, belki de üzülmesin diye söyletmiyordun yaramazlıklarını; bense ne zaman zorlansam paylaşıyordum ne yapmalı diye. Konuşurdu öğretmenin seninle, sanki ben söylememişim de, kendi anlamış gibi yapar, sen de söz verirdin ona. O söyleyince yanlışlar düzelir, sözler yerine otururdu.
Defalarca gidip te yaptıramadığımız kanal tedavisini, dile kolay 6. kez öğretmenin gelince yaptırıverdin kolayca. İkinci gidişimizde söz verdin, gelmesin ben yaptırırım dedin, yine tam vazgeçecekken, telefonla konuştun ve bitirdik tedaviyi. Vazgeçtiğin şeylerde seni yeniden teşvik etti öğretmenin, bazen de vazgeçirdi seni ve bizi üzenlerden.
Siz ilkokulu güzel yaşadınız oğlum, hem oynadınız doya doya, hem öğrendiniz, sağlam temellerle, hem de anladınız kıymetini bence insan olmanın. Yarışmadınız birbirinizle, rakip değil arkadaş oldunuz, sizin tabirinizle kanka, birbirinizin başarısını da kısmandınız, sevindiniz. Birlik olma ve bir olma bilincini öğrendiniz, çocuk olma güzelliğini de yaşadınız. Hepinizi aynı şefkatle okşayan, ve her birinize aynı mesafede yaklaşan öğretmeniniz, sizin birbirinizi ve hayatı çocuk güzelliğinde yaşamanızı sağladı. Bugün anlamasanız da oğlum, bil ki ilkokul öğretmenleri hiç unutulmaz.
O yıllar ki,9 ilk kez gerçekten sen olduğun, birey olarak varolduğun ve kendi hayatını ilk kez kendi başına sürdürdüğün yıllar. Yanında ve yörende sana destek olan, bunca yıl her türlü zorluğu aşmanda sana yardımcı olan ve destek olan, hayatın sadece rakamlar ve yazılardan ibaret olmadığını, insanca yaşamanın ve varolmanın güzelliğini sizlere anlatan öğretmenine ve tüm ilkokul öğretmenlerimize sevgi ve sonsuz şükranlarımla….Yolun açık olsun oğlum, ne olursan ol, dürüst, sağduyulu ve vicdanlı bir insan olman dileğimle…