Meğer O da Hainmiş...
Çok değil daha bir yıl önce seçim çalışmalarında methiyeler düzüp oy istemişlerdi stratejik derinlik dehası hoca için.
Meğer o da reisin arkasından gizli iş çeviren, PKK ve paralel yapı ve Amerikayla uzlaşmaya çalışan bir hainmiş. Ben demiyorum, Pelikan dosyası isimli saray yanlısı twitter adresinden iddialar.Tamam hayal dünyasında yaşayan kibirli bir akademisyendi ama hainlikle suçlamak için insanın ahlaksız, insafsız yalancı bir ak troll olması gerek
Ne de çok pembe yalan ve inanılmaz palavralar işittik ondan.
Kimse Türkiye’nin gücünü sınamaya kalkmasın…
Ortadoğu'da Türkiye'den habersiz yaprak bile kımıldamaz….
Dünyanın en özgür medyası Türkiye’de…
Davutoğlu'nun Türkiyenin felaketine dönen dış politikada ne kadar etkisi vardı bilinmez. Lakin Suriye’de PYD'nin özerk bölge kurması ve IŞID’e komşu olmamızda katkısı çok büyüktür.Kibri gözünün önünü görmesini engelliyordu.
IŞİD'in Musul'u işgal etmesinden önce "Konsolosluk asla boşaltılmayacak. IŞİD bize zarar vermez." talimatı ve IŞİD, güç dengesini iyi biliyor ve Ankara'yı karşısına almaktan çekiniyor sözleri…
Suriye haritası çıkarıp: Bu haritada en ince ayrıntısına kadar mevcut, “biz oraları köy köy, kasaba kasaba biliyoruz. Etnik yapılar iç içe geçmiş durumda olup Kürtlerin müstakil bölge oluşturacak nüfusları da potansiyelleri de yok açıklamaları…
İç kamuoyuna dik duran Türkiye havaları atarken, Avrupalı meslektaşlarının bireysel haklar, demokrasi ve basın özgürlüğü konusundaki eleştirileri karşısında AB'ye ne kadar muhtaç olduğumuzu, Türkiye’nin asla demokrasiden şaşmayacağını bin bir özürle, yağ çekerek anlatmaya çalıştığını dış işlerinde çalışan herkes biliyor.
Şimdiye kadar palavralar ve kof kabadayılıkla yürüyen dış politikamız bana bir fıkrayı hatırlattı.
Diyarbakırlı aslan sabahleyin ormanda gezinirken tavşanla karşılaşır.
Tavşana mağrur bir eda sormuş: Bu ormanın kralı kimdir?
Tavşan titreye titreye: Sizsiniz kralım demiş.
Ormanda karşılaştığı diğer küçük hayvanlara da aynı soruyu sormuş, hepsinden aynı cevabı almış.
Son olarak file rastlamış ve bu ormanın kralı kim diye sormuş.
Ters ters bakan fil hortumunu aslanın beline doladığı gibi kaldırıp yere çarpmış.
Aslan yattığı yerden üstündeki tozları temizleyerek ne kızırsen hemşerim bilmisen bilmim de...
Demokrat ve reformcu AKP iktidarına açılan krediler sonunda suyunu çekti. O eski itibarın yerinde yeller esiyor. Dış ilişkilerde belki de cumhuriyet tarihinin en itibarsız dönemlerinden birini yaşıyoruz. İktidarın sahte kabadayılıklarına bile tolerans gösterilmiyor. Dünyada neredeyse hiç dostumuz kalmadı. Mısır’a, Irak’a Suriye’ye nizam verecekken önüne gelenden tokat yemeye başladık
Sonunda Almanya da Ermeni kartını açtı.
Neden şimdi bu soykırım meselesi gündeme geldi?
Çünkü Türkiye'yi en zayıf anında yakaladılar
Gazetecileri hapse atarak, gazeteleri kapatarak, basına kapalı mahkeme süreçleriyle iç kamu oyundan kaçırdıkları devasa yolsuzluklar, petrol ve silah kaçakçılığı, Suriye iç savaşında iktidarın oynadığı rol ve kelle kesen vahabi ve selefi gruplara verdikleri desteklerde dahil olmak üzere bir sürü suç dosyası Ankara’yı dinlediğini açıkça söyleyen batılı devletlerin elinde koz olarak durmakta. Belli ki bu dosyalardan bazıları uluslararası mahkemelerde yakın tarihte dava haline gelecek.
Dış dünyada yalnızlaştıkça Kuzey Kore yönetiminin halkını dünya kupasında final oynadığına inandırmaya çalışması gibi yalanlarla algı yönetimi çalışmalarına hız verildi. Eyyyy Amerika, eyyyy Avrupa birliği, dört bir yanımız hainlerle çevrili gibi içi kof efelenmeler ve yeni iç düşmanlar oluşturma faaliyetlerini daha çok göreceğiz
İslam aleminin lideri olduğu imajını oluşturacak her fırsattan yararlanmaya çalışan Cumhurbaşkanının Muhammed Ali’nin cenazesinde konuşmasının iptal edilmesi dış dünyadaki itibarsızlığımızın ete kemiğe bürünmüş hali gibiydi..
Yurt dışında Cumhurbaşkanının sahip olduğu algıyı bu köşede yazsak mahkeme kapılarında sürünürüz.
Bir insan öğütme makinası Davutoğlunu da içine aldı sonunda. Keşke yolsuzluk yapan kardeşim olsa elini keserim sözlerinin içini doldurabilseydi. Belli ki bir dönemin tüm yanlışlıklarını ve açılım felaketini bu seferde ona yükleyecekler. Yermiyiz ??? Yeriz yeriz, daha yok mu deriz…