Gemi gelir yanaşır, İçi dolu yolsuzluk, rüşvet, kirli çamaşır...
Denizciler yazar karacılar yapar sözünü eski kuvvet komutanından duyduğumda, yapma be paşam denizciler en son Preveze de zafer kazanmış neyin havasını atıyorsun bize dedim (tabi ki içimden)
Denizciler çok farklı bir kültüre sahip olduğundan salon subaylığı ve kibarlıklarına atıf yapmak için yenge diye isimlendirilirdi diğer kuvvetler tarafından.
Havacı ve karacılar canı cebinde gezerken denizcilerin keyif çattığını düşünürdük gemilerde.
Denizcilerin nasıl zorlu bir hayat yaşadığını göğüs hastalıkları uzmanı olunca öğrendim.
Aynı gemilerde çalışmış 3 ahbap emekli denizciye birbirine çok yakın tarihlerde akciğer kanseri tanısı koymuştuk. Beraberce kemoterapilere geliyor, sanki askerdeki gibi aynı koğuşları paylaşıyorlardı hayatlarının son günlerinde. Bunun nedeninin mesleksel olabileceğini düşündüm.
Asbest denen ve artık gelişmiş ülkelerde sanayide neredeyse kullanılmayan eski gemilerde bolca bulunan materyal, gemi boyası kimyasallarına maruziyet, aktif ve pasif yoğun sigara içiciliği ilk dikkatimi çeken ortak noktaydı...
ABD'nin bize kakaladığı kanserojen asbest yuvası eski gemilerde, hapishaneden farksız kutu gibi denizaltılarında, çoluk çocuktan ayrı aylar süren seferlerde sigaranın dibini bulan bu insanlar için birkaç metrekarelik daracık alanlarda geçen hayat ileri derecede sabır, ciddi bir profesyonellik gerektiriyor. Denizcilerin yaşam tarzı ve ilişkilerinin bu nedenle dışarıdan anlaşılması çok kolay değildir.
Herkesin çok iyi bildiği hükumetin milli orduya kumpas kurdular diye sorumluluğu paralel yapıya atmaya çalıştığı süreç en çok denizcileri ve denizci ailelerini mağdur etti.
Tutuklu askerler için hastane sevkleri aileleriyle buluşma ve kapalı ortamdan kurtulma imkanı sağlıyordu. Bizler bu arkadaş ve komutanlarımızla bolca sohbet eder elimizden geldikçe dert ve kederlerini paylaşmaya çalışırdık.
Denizci kurmay Albay (veya yarbay) bir hastam muayene sırasında oturduğu koltuktan sürekli ayağa kalkıp İstanbul boğazını görmeye çalışıyordu. Merakla kendisine baktığımı görünce hocam dedi benden önceki gemi komutanını tutuklamışlardı, beni tutukladılar benden sonra tayin olan arkadaşı da tutuklamışlar. Özellikle Deniz Kuvvetleri Komutanlığının üzerinden bir silindir gibi geçti bu davalar.
Kendi MİT müsteşarını KCK adına eylem yapan MİT ajanlarıyla ilgili sorguya bile göndermeyen, İranlı bir soytarı için soruşturmayı yapan bütün polis kolluk kuvvetleri ve adliyeyi dağıtan iktidar, emekli genelkurmay başkanı örgüt liderliğinden tutuklanırken, suçlu suçsuz yüzlerce subay hapse gönderilirken olayların kendi inisiyatifi dışında geliştiğini, devam eden hukuk sürecine müdahale edemediklerine bizleri inandırmaya çalıştı.
Rus uçağının düşürülmesiyle alakalı emri biz verdik, angajman kuralları uygulandı gerekirse bir daha vururuz açıklamalarını yapan ve olayın ekonomik krize döndüğünü gördükten sonra paralel bahanesine sığınan, peynir ekmek gibi yalan söyleyen hiçbir güvenilirliği kalmamış iktidarın hangi sözüne inanabilirsiniz ?
Yakın tarihte sızan Oslo görüşmelerinden terörle mücadele eden devlet görevlilerinin yargılanmasının masaya yatırıldığını öğreniyoruz.
PKK ile mücadelede iç güvenlik operasyonlarına katılmış ve bu nedenle şerit rozet almayı hak etmiş bir arkadaşıma istihbaratta görevli bir subayın sakın bu şerit rozetleri alma ileride başın belaya girer dediğinde neyi kastettiğini ancak şimdi anlayabiliyorum.
Kendi güvenlik güçlerinin yargılanmasını PKK ile pazarlık konusu yapan bir iktidara sahibiz sonuçta
Bu memleketin geçmişinde çok sayıda darbe oldu.Çok sayıda insan darbelere zemin olması için çıkan olaylarda hayatlarını kaybetti. Şüphesiz deniz kuvvetleri üniforması giyen birileride bilerek yada bilmeyerek bu süreçlerde yer aldı.
Kim suçlu, kim suçsuz, ne kadarı doğru, ne kadarı düzmece bunları tarih yargılayacak.
Bildiğim bir şey varsa bu ülkede bu süreçlerde birileri hariç hemen herkes bedel ödedi.
Yakın zamanda 17-25 aralık dosyası yeniden açılacak. Hapis yüzü görmemiş, savcı karşısında terlememiş birilerinin önüne bedelini başkalarına ödettiği faturalar gelecek… Okyanus ötesinden bir gemi geliyor....Hayırlısı... Gemi gelir yanaşır, İçi dolu yolsuzluk, rüşvet, kirli çamaşır...