En Büyük Benim (ABD'ye ithaf olunur.) Hayat Hikayem Muhammet Ali
Copyright, 1975 Muhammet Ali, Herbert Muhammet, Richard Durham Her hakkı saklıdır. İnternational ve Pan – American Conventions’unca. Birleşik Amerika’da Ramdom Housa tarafından (New York), Kanada’da aynı zamanda Random House tarafından basılmıştır. (Toronto)
Bertrand Russel ‘in mektubu 5 Mayıs 1967’de yayınlanan “Muhammet Konuşuyor” dan alındı. Archie Moore’un mektubu Mrs. Archie Moore’un izniyle kullanıldı.
Giriş –Bir boksörün başarı kazanabilmesi ve kendisine ait olanı için iki ayrı yerde. İki ayrı kişilik taşıyabilmesi gereklidir: Spor salonunda ve avukatın yazıhanesinde. Ringte ve muhasebecinin bürosunda. Hiç kimse iki ayrı kişilik taşıyamayacağına göre. Bir boksörün bir ortağın, bir kardeşin, bir arkadaşın, bir danışmanın. Düşünce ve davranışlarında kendisinin ikizi olabilecek nitelikte. Bir can yoldaşının gereksinimini duyar. Kendisinin ikizi, yani gereksediği ikinci kişiliği. Simgeleyecek bir can yoldaşı bulunmalı.
Herbert Muhammet, bunların hepsidir. Kararlarının hepsinde o sürekli ve önemli rol oynamıştır. Bokstan, tümüyle uzaklaştırıldığım dönemde. Hayat hikayemi yazmaya başlamamı öneren de Herbert olmuştu. ABD sınırları içinde bildiğim, üzerinde çalıştığım tek mesleğimi sürdürmem yasaklanmıştı. Ayrıca pasaportum kaldırılmıştı. Başka bir ülkede çalışma olanağından da yoksundum artık. Bir kitap hazırlamak için görüşmek üzere. Random House’a başvurduğum zaman. Artık geçmişteki boks karşılaşmalarıyle yetinmek zorunda kalmam. Hikayemi cezaevinde tamamlamam olasılığı çok kuvvetliydi.
Geçmişimi gözden geçirip. Serüvenlerimi sıraya koymaya başlamıştım. Yüksek Mahkeme kararının her şeyin sonu sayılacağına da inanıyordum. İşte bu sırada. Herbert’in sürekli uğraşmaları sayesinde. Bana karşı uygulanan boykot kaldırıldı. Herbert, bana Georgıa’da bir maç hazırladı. Sanki dünyaya ikinci kez gelmiş gibi. Boks hayatımın son ve en önemli bölümü başlamış oldu.
Benim en yakın arkadaşım ve danışmanım. Zamanla gelmiş geçmiş menajerlerin. Hepsinden daha fazla etki yapacak olan Herbert ile 1964 yılında Sony Liston’dan Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu ünvanını aldıktan kısa bir süre sonra. Fotoğraflarımı çektirmek için Chicago’ya gittiğimde tanışmıştım. Fotoğrafçı bana, kentin iyi fotoğrafçısı diye tanıtılmıştı.Güney yakasındaki stüdyoda ilk fotoğraf çalışmalarına başladığımız zaman boksörlerden, gerçek kişiliklerinden. Boks yapmaktaki amaçlarından rahat rahat konuşmaya başlamıştık. Boksörlerin yaşantılarında ailelerinin yaşantılarından. Onların sevdiklerinden. Onları sevenlerden söz ediyorduk yani.Fotoğrafçı içten, dost canlısı. Ama ciddi bir adamdı.Onun iş anlayışına, sezgisine hayran kalmıştım.
Herbert Muhammet bana, “Ben de boksör olmak istemiştim.” İçime işleyen bu hevesten bir türlü kurtulamadım gitti. Joe Louis, Sugar Ray Robinson, Ezzard Charles ve Rock Marciano gibilerin. Boksta büyük ün kazandıkları dönemde yetiştim. Ringe çıkma hevesinden kurtuldum. Ama bu büyük dövüşçülere ring dışında yardımcı olmak isteğini asla atamadım İçimden.Sanırım bu da, şu büyük boksörlerin meslek hayatlarının sonunda neler olduğunu, Bunca yıl sonra geriye neler bıraktıklarını çok iyi bildiğim içindi.Durum beni şaşkına döndürmüştü.Kendi kendime, eğer günün birinde. Taşıdığı üne layık olan bir boksörle karşılaşırsam. Yumruklarının boşa gitmemesi için elimden geleni yapacağıma söz vermiştim.”
Gerçi Lousville Grubunda beni teknik bakımdan hazırlayacak on bir menajer bulmuştum ama. Aslında onların hiç birinin, geçmişimi dikkatle inceleyip. Gerçek amacımı anlayacak zamanı bulamadıklarını. Hedefime ulaşmak için didinip durmanın altında yatan nedeni bilmediklerinin farkındaydım. Her zaman daha iyi olmaya çalışacağımı da bildiğim halde. Boks alanında kendime bir yer sağlamak istiyorsam.Düşünce ve davranışlarım mesleğimde ilerlemeye. Kendime yetiştirmeye tümüyle yönelik olmalıydı. Eğer talihim varsa. Gerçek yargılamanın gerektiği alanlarda bana hizmet edecek. Becerikli ve yetenekli birini bulabilirdim. Kısacası avukat seçmek. Mali teklifleri incelemek. Mali durumu güvence altına almak. Boksörün hep ilerlemekte olduğu izlenimini uyandırmak gibi işleri iyi bilen bir temsilci gerekliydi bana. -Devam Edecek-