Ey Oğul-8 MUTLU BİR EVLİLİK İÇİN
Ey oğul!
Bir cennet bahçesi olan evlilikten korkma ve zamanı geldiğinde evlen. ‘’İnsanlar çift yaratılmış’’ diye boşuna dememişler.
Önüne çıkan ilk adayla evlenme isteğine kapılma. Ergenlik dürtülerin seni bu yola itebilir. Ancak bil ki karşılaşabileceğin daha nice eş adayları var. Annen baban, komşuların arkadaşların da sana yardım edecektir. Ancak kiminle evleneceğine gene de sen karar vermelisin.
Her güzelliğe veya yakışıklılığa aldanma. Bir evlilik için bunlar yeterli değildir. Evleneceğin kişinin soyu sopu, görgü ve bilgisi, becerisi, bir aileyi ayakta tutacak iradesinin olup olmadığı çok önemlidir.
Âşık olmaktan korkma. Zaten zamanı gelmişse bundan kaçınamazsın. Aşk insanın delilik halidir. Aşk insana eziyet çektirir ve olgunlaştırır. Ancak ömür boyu sürmez. Hele evlendikten sonra eşinle ilişkinin temeli aşk değil, sevgi ve saygıdır. Uyumlu bir arkadaşlıktır. ‘’Canım’’lı, ‘’cicim’’li, ‘’aşkım’’lı sevgi gösterileri piyasa sözleridir. Birbirini sevenlerin bu sözlere ihtiyacı yoktur.
Eski aşklarını kalbinin derinliklerine göm. Bunları ikide bir eşine açman kıskançlıklara sebep olur ki, kaybetme korkusundan kaynaklanan kıskaçlık insani bir duygudur. Sahip çıkma ve kendini beğendirme davranışlarını teşvik eder ancak kıskançlıkta ölçünün kaçırılması eşlere evliliği zindan eder.
Sağlıklı çocuklara sahip olmak istiyorsan yakın akraba evliliğinden sakın. Irkların karışımından daha sağlıklı, güzel ve zeki nesillerin doğduğu kanıtlanmıştır. Köyümüzde Rafiye Abu derdi ki: ‘’Sarı ile sarıdan huri, sarı ile karadan peri, kara ile karadan ölünün körü doğar!’’
Bir insanın en mutlu olabileceği yer nasıl kendi vatanı ve kendi halkının kucağı ise, en iyi anlaşabileceği eşi de kendi toprağından ve kültüründen olandır. Yabancılarla evliliği sorunsuz sürdürmek için çok zahmet gerekir.
Davul ‘’Dengi dengine’’ diye çalarmış. Aranızdaki yaş farkı çok olmamalıdır. Kızın boyunun erkekten uzun olması uygun olmaz. Gördüğünüz öğrenim de birbirine yakın olmalıdır. Bir erkeğin kendisinden daha zengin bir ailenin kızıyla evlenmesi de İçgüveylik de iyi değildir. Bu konulardaki dengesizliği telafi edebilmek için başka konularda yaratılacak üstünlük çok zahmet gerektirebilir.
Ey oğul!
Evlilikte eşinin başına hastalık, hapislik, işini kaybetme gibi bir hal gelirse tez canlılık yapıp ayrılmayı düşünme. Evlilik iyi günde olduğu gibi kötü günde de birlikte olmayı gerektirir. Şeref ve haysiyetini kaybetmiş, eşine fiili ve psikolojik şiddet kullanan ve eşinin ailesine hakaret eden biriyle evliliği sürdürmenin bir anlamı da yoktur. Bunların dışında kalan hatalara tahammül edilebilir ve bunlar onarılabilir.
Evlenir evlenmez evini ayır. Ev ev üstünde olmaz. Eşine karşı nasıl saygılı isen onun ailesine, akrabalarına ve arkadaşlarına da aynı saygıyı göster. Özellikle evladını sana teslim eden veya senin onların elinden aldığın kayınbabana ve kaynana karşı saygılı ol, fakat onları işlerine karıştırma.
Eşinin huy, davranış, siyasi anlayış bakımından aynen senin gibi biri olmasını bekleme. Evlilik, iki ayrı kişiliğin bir araya gelmesidir. Birbirinize benzemenin bir anlamı da yoktur.
Aranızdaki anlaşmazlıkları büyütmemeye çalış. ‘’Sen nasıl istersen’’ demeyi bil. İncir çekirdeğini doldurmayan konularda inatlaşmanın bir anlamı yoktur. ‘’Sen bilirsin’’ denilen yerde kavga olmazmış. Çünkü bir sorunun çözümünde hiçbir zaman seçenek tek değildir.
Günümüzde kadını da evin dışında gelir getirici ve kendini kanıtlayacağı bir işi, kendi tercihine göre kullanacağı bir bütçesi olmalıdır. Bu ona eşitlik ve özgürlük sağlar. Fakat hem erkek gibi dışarıda çalışan, hem de eve gelir gelmez daha yorucu işlere sarılan kadın tipinin tarihe karışması uzak değildir. Bunu çabuklaştırmak için kadınlar feodal kültürle yetişmiş eşlerini yumuşak sözlerle ikna etmelidir. Gene de bir kadın ve ana olarak gökyüzünün yarısından fazlasını daima onlar omuzlarında taşıyacaklardır.
Aranızdaki anlaşmazlık büyükse hemen boşanmaya kalkma. Bir süre ayrı yaşamayı deneyin. Bu süre içinde kızgınlıklar gidebilir, ortalık yatışabilir ve barışabilirsiniz. Aile tarihleri böyle nice olaylarla doludur.
Eşinden ayrılır da başka bir evlilik yaparsan daha mutlu olacağın yalnızca bir varsayımdır. Bu bir kumardır, kaybetme ihtimali de vardır. Bu bakımdan gözün dışarıda olmasın. Komşunun tavuğu gözüne kaz görünmesin. Sen kendi evliliğini güzelleştirmeye bak.
Çocuklar mutlu bir evliliğin harcıdır. Onları vatana ve millete faydalı, sağlıklı, sağlam karakterli yetiştirmeniz boynunuza borçtur. Keçinin çıktığı yere oğlağı da çıkar dedikleri gibi onlar üzerinde büyük etkinizin olacağınızı unutma.
(Fotoğraf: 19 Aralık 1974, Fatih Evlendirme Dairesi.)