O GELİYOR..30 EYLÜL'DE SES VER FATSA
Andrew Jackson Amerikan tarihinin en tartışmalı ismi ve demokrat partinin kurucusudur. İngilizlerle yapılan savaşlarda gösterdiği kahramanlıklar onu halk efsanesi haline getirmiş ve ABD başkanlık koltuğuna oturtmuştu. Çetin ceviz lakaplı eski askerin bir dönem daha başkan olmasına neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu.
İlerlemiş yaşı, savaşlar ve düellolarda vücuduna saptanan kurşunlar nedeniyle sağlığı çok iyi değildi. Lakin aç gözlü bankacılar ve onun etrafında yuvalanmış bürokratlarla amansız bir mücadeleye girdiği için en azından bir dönem daha aday olup dönem sona ermeden koltuğu başkan yardımcısına devredebileceğini düşündü.
Başkanlık teklif ettiği yardımcısı onu bu göreve layık gördüğü için teşekkür ederek bu fikrin politik olarak çok uygun bir davranış olmayacağını, hiç kimsenin hakkında gizli bir anlaşma sonucu başkanlığa getirilen insan olarak konuşmasını istemediğini , halk tarafından seçilmedikçe başkanlığı kabul edemeyeceğini söyledi..
Tam 200 yıl önce oluyor bu olaylar.
Gelelim bize demokrasi bayramı diye yutturmaya çalıştıkları saray darbesine.
İçinde bulunduğumuz duruma bir tanı koymamız lazım.
Biz artık bildik anlamda demokrasi değiliz. AKP 2. Olağan üstü kongresinde bütün delegeler ayakta huşu içinde dinledi hocanın okuduğu demokrasi salasını. Kuzey Kore’yi hatırlatan bu görüntülerin devlete saygının gereği olduğunu söyledi bunamış bir Anayasa profesörü. Sanki eski Cumhur başkanları devleti temsil etmiyorlarmış gibi. Devlet demek Anayasa demektir. Devlete saygıdan bahsedenler Anayasa buharlaştırıldı, başbakanlığı fiili olarak yok etti.
Bir kişi milyonların oyunu çöpe attı hiç bir tepki vermeceklerini bilmenin rahatlığıyla.
Demokrasimizi nasıl katlettik ve bu durumlara düştük ?
Liderden korktukları kadar Allah'tan korkmayan, halktan utanmayan siyasiler sayesinde.
Abdullah Gül gibi kariyerinde en üst seviyeye gelmiş insanların bile tekrar seçilebilmek uğruna liderin gözüne bakıp bunca hırsızlığı, haksızlık ve hukuksuzluğu sineye çekmesi, Davutoğlu’nun kıçına tekmeyi yediği gün bile ileride muhtemel bir koltuk ümidiyle kuyruğunu kıstırıp sesini çıkartamaması daha da arsızlaştırdı ve cesaretlendirdi tek adamı.
Menfaat dağıtarak kapı kullarına her istediğini yaptırabileceğini gördü.
Bizleri tek adam rejiminin zulmünden koruyabilecek ne hukuk ne basın özgürlüğü nede halkın demokrasi kültürü kaldı
Aylardır aç gezen kutup ayılarının kıyıya vurmuş balina cesedine saldırması gibi iştahla paylaştılar saraya yakın isimler MKYK üyeliklerini.
Liderinin isminin geçtiği şarkının nakaratlarında salavat çektirecek kadar haysiyetsiz adam yağcılığının ödülünü MKYK üyesi olarak alırken Kurtulmuş ve Soylu gibi sonradan devşirilenler sıfırlandı bu kongrede
Başkanlık adı altında her şeyin tek adamın kontrolünde olduğu bir rejimi yutturmak, hırsızlıkların, yolsuzlukların ve hainliklerin sorgulanmasının yolunu sonsuza kadar kapatmak istiyorlar.
Bu ülkenin %70 ini oluşturan muhafazakar sağ kesimin oylarının üstüne sonsuza kadar oturmak niyetindeler.
Belli ki AKP içinden bu gidişe itiraz eden onurlu bir ses çıkamayacak.
MHP’de tabanın isteği doğrultusunda bir yenilenme olursa oyunun gidişi değişecek. Anketler bunu açıkca gösteriyor. Bu yolu kapatabilmek için her türlü hukuksuzluğu yapıyorlar.
Meral Akşener ve arkadaşları canla başla çalışıyor, ülkenin her köşesini geziyorlar.
30 Mayısta Allah nasip ederse Fatsa’da olacaklar.
Gerçek demokrasilerde iktidarlar halktan korkar.Halklar iktidardan değil. Küçük menfaatlere kanıp iktidarı uyarmazsak zincirlerden başka kaybedecek hiç bir şeyimiz kalmayacak
Sende ülkemizin bütünlüğü için kaygılanıyorsan, onurlu, eşit ve insanca bir hayat yaşamak istiyorsan bize katıl…
Fatsa’dan bir dur de bu gidişe. Bayrağını kap meydana gel…
Başarmaktan başka çaremiz yok. Yarın çok geç olabilir