Görüntülenen Sayı: 2339
2804 | Yayım Tarihi: 20 Mayıs 2016 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Basından Seçtiklerim

Basından Seçtiklerim


Facebook'ta Paylaş

                        Reklamlar  Obez   Yapıyor
    Bebek  ve  çocuklara, film  ve  reklam  seyrederken  ya da  bilgisayar   oynarken   yemek  yedirilmesi  Obeziteye  davetiye  çıkarıyor.
    Çocukların  sağlığı  tehdit  altında. Çocuklarda  büyüme  ve  gelişmenin  en  hızlı  olduğu  dönemin. Doğumdan  iki  yaşın  sonuna   kadarki  süreci  kapsadığını   belirten  Diyetisyen  Neslihan  Aktepe,  süt  çocuğu  ve  küçük  çocukların   beslenmesiyle   ilgili.  Alışkanlıkların  özellikle  bu  dönemde  kazandırılması  gerektiğini  ifade   ediyor.
       TELEVİZYONA  DİKKAT! Aktepe, “Bebek  ya  da  çocuk,  Tüm  algısını  ekrana   verdiği   için  tokluk  hissetmiyor. Bu  süre  çocuk   için  yemek  saati.Damak  lezzetinden   ziyade   bilinçsizce  ağzını  açıp  yutma   refleksi   haline  geliyor” diyor.
    Yavaş  yavaş  YEDİRİN- Tokluk  merkezinin; yemeğe  başladıktan   20  dakika   sonra  uyarıldığını  vurgulayan   AKTEPE “Bu   süre  içinde  çocuğa  ihtiyacından  fazla  yemek  yedirilir.Çünkü  tokluk  merkezinin  uyarılmasına  izin  verilmeden   peş  peşe  yemek  yedirilmektedir.  Oysa  tam  tersine  yemeğinin  yavaş  yavaş. Çiğnenerek   tüketilmesine  izin  verilmeli”  diyor.
KIRGINLIKLARI  AFFEDİN  ÖMRÜNÜZ   UZASIN
    Kişisel   Gelişim   Uzmanı  İkbal  KAYA   affetmenin  uzun  yaşamın  ilk  anahtarı   olduğunu  belirtti. “ İnsanın  ruh  haliyle  sağlığı   arasında  hafife  alınamayacak derecede   bir  bağ  vardır.  Bizim  negatif  duygu   ve  düşüncelerimiz  bizleri.Hem  psikolojik,  hem  de  fizyolojik   açıdan  etkiler. Kaya  şöyle  devam  ediyor: Bu  konuda  yapılan  pek  çok  araştırmaya  göre; Negatif   duygular kişilerin  hormonel  dengelerini  bozuyor. Bu  dengenin bozulmasıyla birlikte. Bağışıklık  sistemimizde   de  sorun  ortaya  çıkmaya   başlıyor.
 ENSESİ  KALINLAR   UYKU   APNESİNİN  PENÇESİNDE
    Uyku  apnesi  genellikle   kilolu  kişileri  tehdit  ediyor.Bozok  Üniversitesi  Tıp  Fakültesi  Göğüs  hastalıkları   Ana  Bilim  Dalı  Başkanı  Prof. Dr. Bülent  ÇİFTÇİ  Kilo  aldıkça  hastalığın  şiddetinin  ağırlaşması   riskinin  de  arttığını  vurguluyarak   şöyle konuştu:  Çene   yapısı  geride,  kısa  boyunlu.  Erkeklerde,  üst  solunum  yollarında  darlık  bulunan  kişilerde. Kiloların  artması  uykuda  nefes  durmalarının   ortaya  çıkışını  kolaylaştırmaktadır. ‘Ensesi  kalın’  olarak  tabir  edebileceğimiz  bu  kişiler  de  hastalığın  görülme  riski’  daha  fazladır.
    KONYA-TAHRAN  uçuşları  başlıyor- Bakan Ünal,
Önümüzdeki  günlerde  Konya-Tahran uçuşlarının   başlayacağını   belirterek   şunları  söyledi: “İran’la  bizim  bir  çok  ortak  değerimiz  var.İran  Milli   Kütüphanesinde  Farabi  Salonu, İbn-i Sina  Salonu  var. Mevlana  Celaleddin-i  Rumi’nin   Mesnevisi  var. O ortak  hikayeyi  birlikte  planlamak  ve  dünyaya  birlikte   sunmak  istiyoruz. Sadi  Şirazi’nin  Bostan  ve   Gülistan’ı   herkesin  elinin  altından  geçmiştir.  Ben İran  Cumhurbaşkanı  Yardımcısı  Sultanifere, Sadi  Şirazi  ile  ilgili    uluslar arası  ortak  bir  etkinlik  yapabileceğimizi   söyledim.
    İşte  ABD’nin  Osmanlıyı  bölme  planı-
AMERİKAN  NY Times  gazetesi, Osmanlı  topraklarını  paylaştıran  Sykes –Picot  Anlaşmasının  100. Yıldönümünde  arşivden   yeni  bir  haritayı  sayfalarına  taşıdı. Dönemin  ABD  Başkanı   Woodrow  Wilson  tarafından  hazırlanan  İstanbul  ve  çevresini  içine  alan  Constantinopolitan, İzmir’in  bulunduğu Smyrna, Kürdistan, Erzurum  ve  çevresini  de  kapsayan  Ermenistan, Mezopotamya, Suriye  ve  Türkiye  olarak  ayrılıyor.
    Sevgisiz  zeka,  bizi  küstah  yapar.
    Sevgisiz  diplomasi, bizi  iki yüzlü yapar.
Sevgisiz  başarı, bizi  kibirli  yapar.
Sevgisiz zenginlik, bizi  haris  yapar.
Sevgisiz  uysallık, bizi hizmetkar  yapar.
Sevgisiz  yoksulluk, bizi  mağrur  ve  aksi  yapar.
Sevgisiz  güzellik,  bizi  gülünç  yapar.
Sevgisiz  kudret,  bizi zorba  ve  despot  yapar.
Sevgisiz  çalışma,  bizi  köle  yapar.
Sevgisiz  sadelik,bizi  değersiz  yapar.
Sevgisiz  kural, bizi  tutsak  yapar.
Sevgisiz  siyaset, bizi  bencil  yapar.
Sevgisiz  inanç, bizi  bağnaz  yapar.
Sevgisiz  hayat. . . Anlamsızdır.
Not:Sevgi  sözcüğü  yerine  ‘değer’  odaklı  başka bir  kavram  konularak  da  okunabilir.
    Sevgi  ve  saygılarımla.
              Kaynak Kişi: Hümeyra  ŞAHİN

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.