BABA ÖĞÜDÜ
Bugün de işe gitti akşama kadar yok.. Geliş saatine yakın kapının önüne oturup beklerim onu.. Onunla oynadığımız arabalarla oynayayım da vakit geçsin.. Annem yemek yapıyor birazda onu izleyeyim.. Ne hoş sohbet annem.. Uzun sırma saçlarını toplamış güzeller güzel bir melek.. Yaramazlıklarıma kızıyor ama kıyamıyor gene de caniçim..
Evet vakit tamam gelme vakti, kapıda yerimi almalıyım.. İşte geldi hop boynuna atlayınca öpücüklere boğan bir melek daha.. Yorulmuş yine çok çalışmış.. Düşünceli baya ama gene de ona arabayla saraçhaneden geçerken görüp cama yapışarak izlediğim, imrendiğim bisikletlerden bahsetmeliyim.. Bir nebze de olsa dağılır düşünceleri huzurlu evinde..
' Babalar doğum günlerinde hediye alır ya hani bisiklet alsalar çocuklar sevinir sanki' diyorum ona, bana dönüp kucağına alarak ' evet babalar hediye alır ama her zaman alamayabilir, çok çalışması gerekir ki parası bitmesin daha nicelerini alabilsin.. Şunu bil ki ilerisi çok mühimdir kızım unutma..' dedi.. Bu benim kendime işlediğim ilk öğüttü.. Üzüldüm tabi bisiklet en büyük hayalimdi.. Doğum günüme de aylar vardı..
Daha küçücüktüm ve çalışıp kazanarak ona destek olamaz ve kendim alamazdım da..Ama babamı anlamıştım çünkü onu sevmek önce anlamaktı bunu Annemden öğrenmiştim, biliyordum.. O evdeyken onsuz uyuyacaksam resmine sarılıp uyurdum.. Kalbiyle kalbime konuşuyordu hep sanki yüreğim..
Doğum günüm geldi çattı.. Yine bir sürü hediye alacaktı Babam biliyordum ama bisiklet alamayacaktı içim buruktu.. Annemle marketten dönmüştük, kapı açıldı tam karşısı mutfaktı ve kapıda karanlıktan seçemediğim birşey parıldıyordu..
Salona geçtim ve bana parıldayan gözlerle bakıp sarılarak 'hediyen mutfak kapısında git bak canım kızım' dedi.. Fırladım gittim, ışığı yaktım.. Bir de ne göreyim hayalim orada duruyor.. O andan sonra bana ne hediye gelse böyle bir hissiyatım olamaz..
Sevinçle koşarak sarıldım.. ' Senin cama yapışıp imrenerek seyrettiğini ben sen söylemeden aylar öncesinde farketmiştim hazırlığımı yapmıştım ama hayattaki önemli noktaları öğrenmen için sana alabileceğimi söylemedim.. Sakın unutma kızım her zaman olmayabilir üzülme çalış kazan ve dua et..'
Fatsa ya gitme vakti geldi bir mutluluk daha.. Fatsa, buram buram sıcak ekmek arası tereyağı yediğim, incir ağacımızın orda futbol oynayıp koşup oynadığım, ahşap merdivenlerinden koşarak inip çıktığım sıcacık eski evimizin olduğu denizin kıyısında en mükemmel inci..
Havasını soludukça nefes aldığımı hissettiğim yerdeyim.. (Şimdilerde her nefes Babam kokan)
Bisikletime bineceğim ve dört tekerli.. Rahat ediyorum evet ama sanki diğerlerininkinde fazladan iki teker yok gibi bir sıkıntı var..
Tekerleri çıkarsak mı Baba? Hayır henüz hazır değilsin..
Bir sene sonra, yeniden aynı sual ve cevap yok.. Ertesi gün bir ses geliyor sokaktan.. İniyorum koşarak ahşap merdivenleri.. Babam o fazla iki tekeri söküyor.. Hay Allah acaba yapabilir miyim? İçim içimi yiyor..
Babacığım sökmesemiydik? Ve hayatımın en önemli sözleri geliyor; Ya şimdi, ya da hiç.!.
Ama belki düşerim, yapamam ya sonra?
İşte en güzel Babam öğüdü hala kulaklarımda ve asla da daha büyüğünü duymadım..
Hayatta kendinden emin olarak yapmaya karar verdiğin birşeyden asla vazgeçmeyeceksin.. Ben sende o kararlılığı gördüm kendine olan güvenini asla kaybetme ve ben sana güveniyorum yapabileceksin asla pes etmek yok.. Hayat bisiklete binmek gibidir.. Bir daha da söylemicem şimdi bin.!.
O saliseden itibaren bu yaşıma dek bisiklete biniyorum.. Asla yalpalamadım ve düşmedim.. Bana en güzel öğüdü veren Babam mekanın cennet olsun.. Ve merak etme asla pes etmeyeceğim..
Basamaklar tükenmiş gibi görünse de yeni basamaklar oluşturulabilir ve asla vazgeçmeden ilerlemeye devam etmek hayatın süre gelişine karşı asil bir duruş sergilemektir.. Dün hayal olan bugün gerçek olup yarınlara ışık tutabilir..
Hayırlı cumalar,
Saygılarımla,
Mimar Elif ÇAMAŞ