SPOR VE MEDENİYET
Geçen hafta yazı yazarken değinmek istedim yerim doldu. İçimde ukde kaldı. Bu yazıyı yazmadan bir gün önce TFF nin aldığı karar fırsat oldu. Yeniden geçen hafta yazmak istediğim konuya dönebildim.
Neydi O konu?
Sabah spor haberlerini dinliyordum. Trabzon’da 17 yaşında bir çocuk maçın hakemine saldırmış, tekme-tokat hakemi hırpalamıştı. Spor yorumcuları: ‘Şimdi hakeme bu saldırıyı yapan çocuğu daha bir ay dolmadan salınıverirler, akıllanmaz bir sonraki maç yine aynısını yapar!’ diyorlardı. Hukukçu olan eşimle göz göze geldik. Gülümsedik. Yorumculara göre tutuklanması garanti de, erken salınmasından yakınıyorlardı. Halbuki biz hiç tutuklanmayacağını biliyorduk. Nitekim bizim düşündüğümüz gibi oldu ve hiç tutuklanmadı. Yine aynı yorumcular Trabzonspor’a da en az 7-8 maç seyircisiz oynama cezası verileceğini, yapılan yeni stadın açılış yapılmadan eskiyeceğini ima etmeye çalışıyorlardı. Bir taraftarının maçın hakemini hastanelik ettiği Trabzonspor’a da öyle beklenen ceza verilmedi. Bütün cezalar itiraza uğrarken Trabzon cezaya itiraz etmeyeceğini söyledi.
Bu gelişmeler yıllar önce İngiltere’de Liverpol maçında olan olayları ve sonunda dönemin başbakanı Margıret Teacher’in beyanını hatırlattı. İngiliz federasyonu Liverpoula ceza verilip Avrupa kupalarına katılmamasını söylemiş, başbakan ise: ‘Bu büyük olaydır. Ülkede sporu düzeltmeden, hiçbir takımın Avrupa kupalarına katılmaması gerekir.’ Demişti.
Şimdi hiç kimse Trabzon’la ya da Trabzonlu gençle sorunum olduğu yorumunu yapmasın. Ben Beşiktaş taraftarıyım. Beşiktaş’tan sonra da en sevdiğim ve takdir ettiğim, başarısı ile gurur duyacağım takım Trabzonspor’dur. Burada vurgulamak istediğim husus: ‘Medeni ülke nasıl olunur?’ konusudur.
Ülkenin gözüne taktığı gözlük meselesidir.Boyalı gözlükle net görülemeyeceği kesindir. Bu bakış medeniyetin ölçüsüdür. Herkes hak ettiği hayatı yaşar. Bugün hakeme meydan dayağı atıp elini kolunu sallayarak dolaşanların ülkesinde yarın yargıç’a, öbürü gün doktor’a, bir başka gün de savcıya aynı şiddet uygulanır. İmam-cemaat misali TBMM sinde birkaç gündür milletvekilleri arasında geçen karate ve tekvando sporlarından sonra bu ülkenin halkından da daha başka ve olumlu bir şeyler beklemenin hayal olduğunu söylemek fazla kötümserlik olmamalıdır. Medeni ülke olabilmek için önce iğneyi kendimize batırmamız gerekmektedir. İngiltere, İngiltere olurken, Fransa da Fransa olurken çok acılar çekmiştir. Günü kurtarma politikası, mutlaka gönü (Yani postu) kaptırma ile sonuçlanacaktır. Umarım ben yanılırım. Umarım sonumuz çok çok iyi olur.