İCRAAT VE HALK
Geçtiğimiz Salı günü Ünye İkizce Çaybaşı Akkuş Sivil Toplumun Sesi Platformu (ÜNİÇAP) toplantısındaydık. Geniş katılım oldu. Konuşmalar, espriler, şakalaşmalar hep halkın gerçek sesini yansıtıyordu. Neydi o gerçek ses? İcraat İcraa İcraat… Halkın takip ettiği en önemli davası icraat! Yani ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
Adalet ve kalkınma yolunda ilerlemek isteyen halk, sorunlarını ortaya koyuyor çeşitli platformlarda. Yönetim sorumluluğu taşıyanlar bu sorunlarla ilgili icraatlarıyla gündeme geliyor ya da gelemiyor. İcraat olamayınca karalama, çamurlama çekişmeleri başlıyor. Halk icraat yapamayanların bu çekişme gündemini defalarca tasfiye etti, ediyor, edecek! Ortaya iş, üretim koyulduğunda onu eleştirmek, karalamak sessiz çoğunluğun bakışlarının derinliklerinde yok olup gidiyor.Niye yaptın diye muhalefet edenlerin bu gerçeği görerek artık niye yapmadın ya da niye yapmıyorsun muhalefetine yönelmelerini yani şunu yapalım, bunu yapalım projeleriyle ortaya çıkmalarını bekliyor halk.
Ordu’daki sahil düzenleme çalışmalarına bir sloganla muhalefet başlatıldı. Sahilime dokunma! Ne demek bu? Halkın beklediği icraatları yapma! Sahil öylece dursun. Hiçbir şey yapma yani, sahilden daha iyi hizmet almayalım yani? Dostlarım, bu muhalefet yıllardır halktan destek görmedi ki! Dokuma diyeceğine, dokun ama daha iyisini yapmak için şöyle dokun, böyle dokun demeyi ne zaman öğreneceksiniz, halk böyle istediğini defelarca oylarıyla size söylemedi mi?
Bir beldeyi geliştirmek için akla hayale gelebilecek çok çeşitli icraatlar vardır. Bu da yönetim anlayışı meselesidir. Her icraatın finansmanı da kalasik anlayışla devletin kasasında gös dikerek sağlanamaz. Ülkemizin hizmet bekliyor her köşesi çünkü. Yönetimde olanların dünyaya açılarak çok çeşitli arayışlar içine girme çabası içinde olması lazım. Bodrum Yalıkavak marinası bölgesindeki her şeyi ekonomik yönden değerlendirdi. Dünyanın büyük zenginleri yatlarıyla geliyor, demirliyor oraya. Çeşit çeşit iş merkezleri oluştu marina boyunca. Yaz boyunca insan kaynıyor yöre. Emlak fiyatları fırladı.
Sesli düşünüyorum: Ünye, İkizce, Çaybaşı, Akkuş dörtlü havzasının doğası dünyanın dikkatini çekemez mi? Yalıkavak marinasını yapan iş adamını oraya getirenlerini başarısını biz gösteremez miyiz? Hiç değilse Gaziantep, Kayseri, Bursa, Konya, Adana… gibi gelişmiş illerimizin yatırımcıları bizim bu yöremizde yatırımlara yönlendirilemez mi? Film şirketlerimizin, medya organlarımızın propaganda faaliyetlerinin odağı yapamaz mıyız yöremizi? Bu alanda bazı çalışmalar il genelinde yapılıyor ama daha yaygın ve etkin hale getirmek lazım. Sadece getirip göstermek de yetmez; kültürümüzle, dayanışmamızla, misafirperverliğimizle yatırımcılara burada yatırım yapılır dedirtmek lazım. Onları psikolojik havaya sokmak lazım. Bu da üretici icraat anlayışıyla sürekli hareket halindeki lider özellikli yöneticilerimizin faaliyetleriyle olur.
Geçen tepeden çekilmiş fotoğrafına baktım Ünye’nin, gece görüntüsüne de…Fotoğrafın bir köşesinde de espri içerikli bir not vardı: Sen anlat Ünye, ben anlatınca kafası güzel diyorlar. Düşündüm de bu doğa harikası içinde göz estetiğini bozan bir tek yapı bırakmalı, dedim. Devlet yapamaz ama dünyaca ünlü bir firma burayı yıkıp yeni bir projeyle dünya turizm merkezi yapamaz mı acaba? Düşündüm işte, hayal bu ya! Hayal ettim. Ama gerçeğe dönüşemez mi? Pekala da dönüşebilir, işte o ruhu taşıyan lider yöneticilerin geniş kapsamlı düşünerek çok yönlü çalışmalarla dünyaya açılması lazım. Rahmetli Özal, bizim iş adamlarımızı alıp dünyayı gezdiriyordu bir zamanlar. Ülkemiz dünyaya böyle açılmıştı. Çarkı bir de tersinden çevirmek lazım bence. Şimdi güzel yörelerimizi dünya yatırımcılarımıza tanıtmamız lazım! Bu icraat öyel kolay da olmaz tabi ama lider yöneticilerin ciddî faaliyetleriyle bu gerçekleşebilir. Onlara hayırlı icraatlar diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.