BUNU YAPMAK ZORUNDAYIZ
Eloğlu kültür sanat sayesinde neler yapıyor neler…
Büyük bir kitlenin önemsemediği ve hatta ‘boş işler’ diye nitelendirdiği bu alanda bazı ülkeler, şehirler ve hatta kasabalar adeta destan yazıyor.
Bizde birçok idareci ve yöneticinin zaman ayırmadığı, kafa yormadığı ve yararlarını bile bilmediği kültür ve sanat kulvarında küçücük yerleşim birimleri dahi adını dev harflerle beyinlere kazıyabiliyor.
Biz bunu ne vakit fark edeceğiz diye yıllardır bekliyoruz.
Fakat gördüğüm kadarıyla bu beklemenin pek de bir faydası olmadı.
Şimdiye kadar birbirimize kompleksle bakmaktan bu işlere zaman ayıramadık.
Güzel şeyler olduysa bile bir avuç insanın bitmek bilmeyen inadı ve azmi sebebiyle oldu.
Halen de saman alevi gibi olmaya devam ediyor.
Oysa topyekûn bir duyarlılık sergilense umulmadık, beklenmedik başarılara çabucak imza atılacak.
Buna rağmen elbette güzel şeyler oluyor.
İyi ki de oluyor.
Onlar da olmasa, bu şehirde hayat tam bir eziyete dönüşebilir.
Aslında yağ, un, şeker var.
Yani bu ilçede kültür sanat adına hangi potansiyeli arasanız var aslında…
Müzik topluluğu, söz yazarı, besteci, halk oyunları, bale, resim, sinema, tiyatro, kütüphane, kültür salonu…
Bir çırpıda aklıma gelenleri saydım.
Yazamadıklarım da olmuştur.
Buna rağmen niyeyse o meşhur helvayı istediğimiz kıvamda yapamıyoruz.
Çünkü yağ, un, şeker diye tasvir ettiğim kültür-sanat potansiyelini birileri inatla görmüyor.
Onların bunu görmemesi, olmadığı anlamına gelmiyor elbette…
Ama elinde imkânı olanlar görüneni yok sayınca Fatsa’da kültür-sanat cılız ve güdük kalıyor.
Bu memlekette kültür sanat icra edenler, her nedense etkili ve yetkililerin kapılarını aşındırmak zorunda…
İyi ama niye?
Demek ki; düzen böyle…
Siyasetçisi, etkili ve yetkilisi neden lütfedip de kültür sanat çevrelerini ziyaret etmez?
Biraz da bu işlere emek harcayanların kapıları aşınsa fena mı olur?
Mesela o insanlara sorunları ve dertleri sorulsa…
Halledilecek bir sıkıntıları varsa ve çözüme kavuşturulsa bundan kim yararlanır?
Fatsa’nın yararlanacağı kesin değil mi?
Öyleyse neden bu yönde tavır sergilenmez?
Bu insanların, bu konuya dikkatlerini çekmek ve netice almak için daha ne yapılmalı?
Galiba yapılacak tek bir şey kaldı.
Fatsa’da ne kadar kültür sanat oluşumu veya kişisi varsa acilen bir araya gelmeli…
Zira dağınık bir görüntü sergilemeye devam edildiği sürece değişen hiç bir şey olmayacak.
Mantık şu:
Önce bu çevreler birbirini görecek, sonra da başkalarının görmesi sağlanacak.
Bu başarılamazsa nice çalışmalar, nice yetenekler ne yazık ki; çöpe gidecek.
Belki de çok basit uygulamalarla Fatsa’da kültür-sanatı şaha kaldıracakken, büyük bir enerji kaybı yaşanacak.
Bunun da akılla, mantıkla izah edilecek bir tarafı olamaz.
Eğer yağ, un, şeker üçlüsü varken helva yapılamayacaksa, bunun en nazik karşılığı beceriksizliktir.
O nedenle Fatsa’daki bütün kültür-sanat çevreleri, yanına Fatsa kamuoyunu da alarak tek bir hedef etrafında kenetlenmek zorundadır.
Adımızı duyurmak istiyorsak…
Türkiye’de parmakla gösterileceksek…
Dikkatleri çekeceksek…
Beyinlere Fatsa adını kazımak istiyorsak…
Bir kültür şehri olmada iddia taşıyorsak…
‘Çağdaş bir kent’ özlemi içindeysek…
Bunu yapmak zorundayız.
HOŞÇAKALIN