Kul hakkı
Kul Hakkı İnsan nefsine hakim olduğu müddetçe doğru yolda yol almaya devam eder.
Ne zaman ki nefsine esir olur, yürüdüğü yolun hala doğru olduğunu sanarak yanlışın sessiz ve sinsice hayatına girmesine izin verir. Olayı farketmesi ise nefsi ile verdiği savaş için geçen zamanda hem kendine hem de çevresine zarar vermesinden sonraki süreçtir. Her şeyde zaman kavramı vardır.. Ki en değerli emanetlerden biri olmasına rağmen kıymeti bilinmeden yaşanan..
Hem kendine hem çevresine zarar verdiren nefsi ile hırsları arasında kalan bu insanlar Allah'ın kendisini de kul olarak yarattığını unutup yolu doğru olan dürüst insanların haklarına girerek Kul Hakkı yemeye başlıyorlar..
Hak terazisi yamulmuş olan bu insanların amel defterlerine bu olumsuz olarak intikal etmekle birlikte ahirette Helallik alma durumu da hafızalarından silinmiş olmakta..
Bu konuda bir çok ayet bulunmaktadır. Her mealde farklı işlense dahi tefsirleri okuduğunuz zaman net bir şekilde ne büyük günah işlenmiş olacağı ayetlerle ilam edilmiştir..
Bir kişi kendi suçunu başkasına yıkmaya çalışıp ve dahi bunu ölümünden sonra ısrarla sürdürüyor ise Kul Hakkı olgusundan bihaberdir demeyiniz.. Bile bile ladese alışmış nefsine hakim olamayan kimselerdir deyiniz..
Ve bu kimselerden mümkün olduğunca uzak durunuz ki yanlışı ile sizi de doğru yolunuzdan çıkarmaya çalışmasın.. Demem o ki; gün ola harman ola, sonumuz kıyamete vara, helallik oturumunda hem ah hem de vah sesleri yükselirken Allah sizi affeder ola..
Saygılarımla Hayırlı Cumalar Mimar Elif ÇAMAŞ