EY FINDIK!
Aslında yazılacak o kadar konu var ki: Hangisini ele alacağına insan şaşırıyor. Örneğin: TCK 299. Maddesi ile ilgili dosyanın görüşüleceği günlerin arifesinde Cumhurbaşkanı ile Anayasa Mahkemesi Başkanının kaçak Sarayda bir araya gelmesi; Dini ön plana çıkararak iktidara gelenleri namus için bir bakanı kurtarma uğruna TBMM’de aklama operasyonu yapması, istikrar borazanı ile bir seçim daha (01. Kasım. 2015 Seçimleri) kazanan partinin istikrarı nasıl sağlandığı, Bakanların önüne yatmaya kalkıştığı Rızanın Türkiye’de dağıttığı iddia edilen 8,5 milyar rüşvet vs. vs.
Biz burada Karadeniz’deki dar gelirli fındık üreticisinin durumunu dile getirmeyi tercih ettik. Bu bağlamda diyoruz ki:
Ey fındık! Geçen yıl özellikle Sahil Kesiminde sürpriz zenginler yarattın. Astronomik fiyatlarla üründen (5) bekleyenlere (10) vererek ağızların kulaklara kadar açılmasına neden oldun. Üreticinin hayal gücünün limitine uzaylık yaptın. 2015 ürünü ile kimileri evini, kimileri arabalarını değiştirme hayaline kapıldı. En azından tadilat yaparak odayı, balkonu büyütme hesapları yapıldı. Fındık fiyatları 2014 yılı seviyesine gelecek diye borç yiyerek pazara indirilmedi. Tüccara emanet verildi. Hesap kesilmedi. İhtiyaçlar faizle alınan paralarla karşılanıp hep fiyatların bir önceki yıla çıkması beklendi… Hala bekleyenler var. Bu arada fiyatlar artacak diye ihtiyacını faizle aldığı paralarla sağlayanlar kat be kat zarar ettiler. Nerdeyse yeni ürün sezonu geliyor, hala beklentiler havada asılı duruyor.
Ey fındık! Bu işin sonu nereye gidecek?
Bir yıl kıt ürün, bol fiyat; bir sonraki sene bol ürün düşük fiyat, yıllarca aynı hüsran devam ediyor. Ülkemizin tarım politikaları sonucu fındık üreticisi için her yıl aynı sıkıntı devam ediyor. Biz de her seferinde bu sıkıntıyı aynı şekilde, değişik cümlelerle ifade etmeye devam ediyoruz.
Hâlbuki yıllarca devam eden bu in-çık, bir yükselip bir tepe takla yere çakılmalar dikkate alınsa ve bunun için bir istikrar programı yapılsa fenamı olur? Son beş, hatta on yılın gerek rekolte ve gerekse fiyatlar için bir ortalaması alınsa, yıllık enflasyonlar da dikkate alınarak bir kg fiyatı oluşturulsa sanırım daha istikrarlı bir Karadenizli dünyası oluşur. Bunu ne TMO ne de Fiskobirlik gibi kooperatifler kendi tüzelkişilik bünyeleri ile yapamazlar. Bunun için üreticisini düşünen hükümetlerin politikaları oluşturur. Gelir istikrarı oluşur. Ne sürpriz üretici zenginleri, ne de sükutu hayale uğramış üreticiler göremeyiz.
Ey fındık; diyerek öfkemizi dile getirdiğimiz ürünü ancak geçmişten ders çıkararak, geleceği planlamak suretiyle kurtarabilirim.