Müslüman değil, düşman
Resmi adı ve içindeki “İslam Cumhuriyeti” ifadesi yanıltıcı olmasın. Bunların İslam anlayışları kendilerine göre ve Müslümanlarla da kavgaları var.
Her şey apaçık ortada, daha yeni resmi bir açıklama yaptılar. İran’ın Dışişleri Temsilcisi, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalarla ilgili olarak “tarafsızlık politikasının devam edeceğini” söyledi. “Tarafsızlık” lafın gelişi, bu açıklamayı “Ermenistan’a desteğe devam” olarak tercüme edebiliriz. İran, ülkesinde yaşayan Azerileri rahatsız etmemek için kartlarını açık oynamıyor. Ama Ermenistan’a sürekli olarak destek veriyor. Karabağ işgal edildi, sessiz kaldı. Hocalı’ da sivil halk katledildi, en ufak bir tepki göstermedi. Tabii ki bu kadarla kalmadı. 1992’den itibaren Ermenistan’ın askeri operasyonları sürdürmesi için doğalgaz ve yakıt tedarik etti. Müslüman Azerilerin katledilmelerine destek verdi.Bilmediğimiz şeyler değil bunlar.Hatta daha da ileri gitti. Ermenilerin “soykırım” toplantılarına resmi heyet bile gönderdi. İşte İran böyle bir ülke.
İran’ın neden böyle davrandığına gelince. . . Korkuyor çünkü ! ülkesinin üçte biri Azeri nüfusa sahip. Onların hareketlenmesinden endişe ediyor. Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı tampon ve koz olarak kullanmayı düşünüyor. Ülkesinde yaşayan ve Müslüman olan kendi insanını baskı altında tutup, frenleyebilmek için Ermenistan’a destek politikası izliyor.
Tam bu noktada hatırlatmak lazım. İran’da yaşayan Azeriler,kendi dillerinde yayın hakkına bile sahip değil.
Yine hatırlatmakta fayda var. Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı rahmetli Ebulfez Elçibey, koltuğa oturur oturmaz yaptığı ilk basın toplantısında aynen şöyle demişti:
-Kuzey Azerbaycan kurtuldu, şimdi sıra Güney’de. Çünkü Elçibey de biliyordu İran’daki durumu. O da farkındaydı, İran’ın Azeri nüfusa yaptığı baskılarını.
İranlılar hop oturup, hop kalktılar. Çok büyük yankıları oldu. Bu sözlerin.İran, Elçibey’i görevde olduğu sürece hep “düşman” olarak gördü. Ayrıca İlham Aliyev de kısa süre önce benzer bir ifade kullanıp, “Ben bütün Azerilerin Cumhurbaşkanıyım” dedi.
İran’ın karın ağrısı büyük ölçüde bundan. İran için öylesine önemli ki, Azerbaycan’ın güçsüz kalması ve frenlenmesi. . . Ermeniler, Bakü’yü işgal etse bayram yaparlar.
İran bir İslam ülkesi öyle mi? Adındaki ‘’ İslam ‘’ sözcüğü ile Suriye’de binlerce insanı katleden katil Esat’la birlikteliğini nasıl bağdaştıracağız? O’na verdiği desteği nasıl izah edeceğiz? Ruslarla birlikte hareket etmesini İslam’ın hangi kriteriyle yan yana getireceğiz? İslam , İran’ın sadece adında…
Suudi Arabistan ile yaşadığı kriz ve Türkiye ile ilişkileri ortada. Ayrıca , bugün mücadele ettiği DAEŞ’in ortaya çıkmasında da çok büyük payı var. DAEŞ’i semirten Irak’taki Maliki yönetiminin uyguladığı politikalardır. İran’da mezhepçi yaklaşmaları ile o politikaların destekçisidir.
Demem o ki… İran bir İslam cumhuriyeti değil, mezhep ve Fars milliyetçiliği ekseninde faaliyet gösteren bir devlettir.
Şimdi gelelim bize … Türkiye , olması gerekeni yapıyor, son derece doğru bir politika izliyor.
Birincisi, Azerbaycan haklı. Topraklarının büyük bölümü Ermeni işgali altında. Ermenistan, BM kararlarına uymuyor. Yıllardır işgal altındaki o bölgelerden Azerbaycan’ı taciz ediyor. İkincisi, Ermenistan , Türkiye’ye karşı da düşmanca bir tavır içinde.
Üçüncü ve en önemlisi ise, Türkiye Azerbaycan, Azerbaycan da Türkiye demek! İlham Aliyev’in, Kızılay’da bomba patladıktan sonra Bakü’ye gitmek üzere hazırlanan Erdoğan’a, ‘’Bu şartlarda biz gelsek daha iyi olur’’ diyerek, bakanlarını uçağa doldurup, Ankara’ya gelişini unutmayalım!
Ayrıca , ‘’Dağlar Kızı Reyhan’’, ‘’Ayrılık’’ ya da ‘’Aziz dostum benden küsüp incindi’’ nasıl bizim şarkılarımızsa, Ermeni işgali altındaki Karabağ da bizim toprağımız sayılır. Şarkılarımızda, ‘’Ah Laçin, Can Laçin, Can sana kurban Laçin’’ diyorsak eğer. Laçin’in yıllardır Ermenilerin işgali altında olduğunu bilerek, durumun gereğini de yapmak zorundayız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlı’nın mirasçısıdır, unutmayalım!
Kaynak kişi : Emin PAZARCI