DEDE VE ANNEANNE GİDİNCE
Önce, çocukluğunun bir parçası gider onların peşi sıra. Mis kokulu evleri, duvardaki fotoğraflar, bütün bir ailenin geçmişi. Sabahların çay kokulu, kızarmış ekmekli, tavada yumurtalı kahvaltıları. O kahvaltılar ki, her bir lokmasında ayrı bir tat, her bir yudumunda ayrı bir söz saklıdır.
Sonra, bir şehir sessizleşir ilk girdiğin anda. Sokaklar boşalır, caddeler susar. Gidişlerin yalnızlaşır. Pencereden sallanan el, vardığını duymak için çalan telefon, sürekli merak eden bir yorgun yürek ıssızlaşır.
Masalların renkleri silinir, geçmişi bugüne bağlayan tüm köprüler bir anda yıkılır. Hep anlatılır sandıkların ve yazmadıkların sayfalar dolusu unutulur bir köşede. Daktilo sesleri, gazete yorumları, gelen gidenden haberler, evin her bir duvarına ayrı siner.
Balkondan söylenen şarkılar susar, her ayrılışında kalbinin bir parçasını geride bıraktığın ev küser sana. Okul tatilleri, bütün bir ailenin Pazar yemekleri, bayram kalabalıkları, küçük ekmekler, Kemal Sunal’lı Türk filmleri, dikkatle dinlenen haber saatleri.
Her gece çalan guguklu saat susar birden. Ne kadar gürültülü olsa da onun sesiyle uyumaya alıştığın o saati kurar yüreğin. Gece kalkınca üzerini örten, ışığını söndüren el sessizce uzaklaşır. Hastayken başını bekleyen, uyanınca yüzüne gülen güzel gözler kapanır birden.
Sabah erken alınan gazeteler, birlikte yapılan yürüyüşler, Çerkez pastaları, şipsler, hamballar, yola çıkarken yapılan sıcak çörekler lezzetini yitirir.
Dede ve anneanne gidince, yürekte bir parça, hayatından bir kolon sessizce çekilir de farketmezsin.
Aslında biriktirdiklerin öyle çoktur ki, bir ömür yeter sana. Öyle derin, öyle güzel izler bırakmışlardır ki, yeniden inşa eder yüreğin çocukluğunun yitip giden tüm parçalarını.
Sabun kokulu, kınalı saçlar, her öpüşünde dolan gözler, her arayışında neredeyse ağlayan, seni üzgün gördüğünde içinden bir parça kopan, zor günlerinde, güzel zamanlarında yanında olan sevgi dolu yürekler öyle sarıp sarmalamış ki hayatımızı; ne gidişleri son, ne bitişler gerçek bitiş.
Sevgiyi, dostluğu, huzuru, yaşamayı derinden hissettiren ve öğreten güzel yüreklere sonsuz sevgimle…