İSTANBUL VE ORDU
Her ne kadar başlıkta İstanbul’un yanına Ordu konulmuşsa da esas kastetmek istediğimiz Fatsa ve Çamaş’tır. Elbette Ordu ilimizdir. Bazı ilçelerimizde Ordu Merkez’e karşı bir antipati vardır. Bir türlü Ordu’ya bağlı bir işçe olayı sindirememektedirler. Ancak ne benim, ne de Fatsa ve Çamaşlıların böyle bir sorunu olduğunu bu güne kadar görmedim.
Peki neden Fatsa ve Çamaş?
Geçtiğimiz hafta sonu bu iki ilçemizin etkinlikleri oldu. İlki Cuma akşamı Mecidiyeköy’deki Fatsalılar Derneğinde küçük çapta bir Fatsalılar Gecesi yapıldı. Yönetici arkadaşlar (başta Sayın Başkan Osman Cayak olmak üzere) bu teşebbüsü anlatıp fikir teatisinde bulunduklarında bu denli görkemli geçeceğini düşünmemiştim. Gerçi Sanatçı dostum Mehmet Gümüş’ün proğram yaptığı yerin farklı ve üst düzeyde geçmesini beklemek gerekirdi. Öyle de oldu. Sağlık mazeretim nedeniyle sonuna kadar bekleyemediğim gecenin katıldığım kısmı dahi beş yıldızlı idi. Organizasyonu yapanlar katılım çokluğu nedeniyle, konuklarını ağırlamak ta dahi zorlandılar. Umarım böyle geceleri daha sık yaparlar.
Diğer bir etkinlik ise Çamaşlılar derneğinin Pazar günü yapılan kahvaltılı genel kurulu idi. Her şey muntazaman organize edilmişti. Kahvaltı, toplantıyı yönetecek divan, yeni seçilecek başkan ve yönetim kurulu üyelerinin tespiti son derece başarılı ve düzenli bir şekilde, karşılıklı istişarelerle ve tam bir mutabakat içinde yapılmıştı. Kısa süre önce bir önceki başkan Sayın Av. Ali Çelik’in Ordu Dernekler Federasyonu Başkanlığına seçilmesi sonucu, arada kalan süreyi doldurmak için seçilen Başkan Nemci Kesik, önümüzdeki iki yıllık süre için yeniden başkan seçildi. Hem Nemci Başkan’a hem de yeni seçilen yönetim kurulu üyelerine başarılar diliyorum. Görev süreleri içinde bu başarıyı göstereceklerine de inanıyorum.
Zamanla bu sütunlarda özellikle Fatsa ve Çamaş Derneklerinin çalışmalarından bahsediyorum. Yine zamanla Mesudiye ve diğer ilçelerin dernek çalışmalarından söz ediyorum. Aslında İstanbul’da Ordunun 20 ilçesinin 200’ün üzerinde derneği bulunmaktadır. Gönül tüm derneklerin çalışmalarını duyurmak ister. Ancak hepsine yetişme olanağı bulunmadığı için, yakında olanların çalışmalarını olanaklar elverdiğinde duyurmaya, doğru yapılanlardan övgü ile yanlış yapılanlardan da yergi ile bahsetmeye çalışıyorum.