Üniversiteli olmak nedir?
YGS başvuruları başladı. Peki, bu çok mu önemli? Ya da önemli olan sınav mı, sınavdan sonraki kariyer planlama mı? Sınavdan kaç puan alacağınıza kilitlendiniz. Çünkü size o puanların çok önemli olduğu çünkü o puanlar yükseldikçe iyi üniversiteye gideceğiz. İyi üniversitede iyi hocalar olduğu hocaların size her şeyi öğretebileceği söylendi. Siz de haklı olarak buna kilitlendiniz. Acaba bu doğru mu? İyi üniversite, iyi hoca, iyi bölüm diye bir şey var mı? Yoksa bunlar kocaman bir kandırmacadan mı ibaret? Umarım emeğinizin karşılığını alırsınız. Sizlere tek öğüdüm, aslında bu sınavın ve getirilerinin oldukça anlamsız olduğunu bilmenizi istemem olacaktır. Çünkü bu çağda önemli olan “geleceğin insanı” olma becerisi kazanabilmenizdir. Bunun için çalışmanızı size tavsiye ediyorum.
Sınava girdiniz, bazı puanlar alacaksınız,birileri size sadece adından ve şanından dolayı üniversiteler önerecek.Sizde iyi sanıp tercih edeceksiniz. Bu arada dünyada bizim kadar komik üniversite seçimi yapan ülke yok. Düşünsenize öğrenciler üniversitelerini görmeden kağıda isimlerini yazıyor üniversiteler de öğrencilerini görmeden kabul ediyor. Bu süreç en çok da vakıf üniversitelerine zarar veriyor çünkü burs verdikleri öğrencileri tanımadan görmeden büyük yatırım yapıyorlar. Neyse zaten tercih sistemi başından sonuna bozuk da şu an yapacak bir şey yok.
Neyse yazacaksınız bazı üniversiteleri sonra kazanacaksınız.Kazanmak neyse! Kazandığınızda o üniversitenin size özel program yapacağını hatta sizi özel törenle karşılayacağını sanacaksınız ama olmayacak. Kimsenin umrunda olmayacaksınız.Sonra dersler göreceksiniz hiçbir şey öğrenemeyeceksiniz. Çünkü kimse size yaparak yaşayarak öğretmeyecek. Kimse size aslında dünyayı ve değişen dünyayı öğretmeyecek çünkü kendisi korktuğu için o dünyayı sizden gizlemeye çalışacak. Gittiğiniz üniversitede yurtdışı imkanlar yoksa. Hele hele de öğretim dili İngilizce değilse zaten boşuna okuyacaksınız. Çünkü okulu bitirdiğinizde çalışmak isteyeceğiniz şirket. Uluslar arası bir şirket olacak. Sizi işe almayacak.
O yüzden size şimdiden üç tavsiye vereceğim. Bir; kesinlikle kampus üniversitelere gitmeyin. Kentten kopmayın.Hayatın içinde kalın. İkincisi; İngilizce eğitim alın. Üçüncüsü; en önemlisi üniversiteden yurtdışı eğitim talep edin. Çünkü dünyayı görmeseniz kendinizi kandırırsınız. Yurtdışında kampuslar, değişimler. Profesyonel eğitimlerden bahsediyorum. İşte bu üç şartı sağlayan üniversiteye gittiğinizde geleceğin insanı olursunuz.
Çünkü geleceğin insanı, iletişim becerisi güçlü. Girişimci, İnovatif , yaratıcı dil bilen ve dünya vatandaşı olmalı. Siz siz olun puanı yüksek diye yanlış yere gitmeyin. Unutmayın sizden önce de yüz binlerce. Hatta milyonlarca genç aynı yolu denedi. Sonuç hep başarısızlık oldu. Şimdi siz yeni bir yol deneyin.
Şimdi üniversiteleri araştırmaya başlayın Unutmayın ki 2 milyonu aşkın adaydan 640 bini halihazırda üniversiteye devam ediyor. Üniversitelerle konuşmaya başlayın. Üniversitelerle eğitim pazarlığı yapın, taleplerde bulunun. Çünkü üniversite eğitimi kişiye özeldir. İsteyin talep edin, araştırın ve dünyada doğrusu neyse onu isteyin. Çünkü bu imkanı bir kere yakalayacaksınız.
Kaynak Kişi: Turgay POLAT