Kayacanın Orjinal Fındık Yaprağı
Sabahın 6’sında yaşlı amca ve teyzelerin yerlerden bir şeyler topladığını gören bir arkadaşım acaba ne topluyorlar diye sorunca hemen o reklam aklıma geldi; Dandik ağrı kesici krem ve ilaçları çöpe atın kireçlenme, romatizma ve eklem ağrılarına son… Mucize ilaç Anadolu çınarı yaprağı, taklitlerinden kaçının, hocanın önerdiği bizim çınar yapraklarından alın. Sudan ucuz 39.90 TL yanında hediyesi…
Çınar yaprağı kürü yapmış bir iki kişinin fayda gördüğünü duyunca hoca hakkında en kötü ihtimalle yaptığı işlere aşırı kıymet biçen ve olayları tek yönlü değerlendiren birisi diye düşünmeye başladım. Plasebo etkisi denen içinde her hangi bir ilacın olmadığı tabletlerin psikolojik rahatlatıcı etkisinin varlığı bilinen bir gerçek. Fizik tedavi profesörü bir arkadaşıma konuyu açtım. İstanbul’da çınar yaprağı bırakmadılar hastaların çoğu fayda görmediğini söylüyor dedi.
Hoca her reklamda bolca Cenabı Allahın ismini anarak ve her hastalığın bir şifasının olduğunu, ölümden başka her şeye şifa bulunduğunu anlatarak ilacı konusunda şüpheye düşenleri iyice manevi baskı altına alıyor.
Çağımızın İbni Sinası durmak bilmiyor. Binlerce araştırmacı ve köklü araştırma merkezlerinin milyarlarca dolarlık masraf ve yıllar süren çalışmasına rağmen çözüm bulamadığı bir sürü alakasız kronik hastalığı bitki kürleriyle tamamen iyileştirdiğini ileri sürüyor.Koskoca cumhurbaşkanının baş danışmanının yalan söyleyecek hali yok herhalde. Böyle giderse eczaneler kepenk kapatacak, yüzbinlerce insan işsiz kalacak.
Hoca çocukken Allahım bana bilim nasip et diye dua edermiş. Böyle mübarek bir insan çınar ağacına bakıp hiç birimizin aklına gelmeyen şeyler düşünüyor ve bu kadar yaşlı ve büyük bir ağaç ayakta kalabiliyorsa yaprakları eklem kireçlenmesine iyi geliyordur sonucuna varıyor herhalde. Brokolinin neden prostatı düşündürdü bunu bilemiyoruz.
Hoca yulaf samanı tedavisinin özellikle sigara içmeye bağlı olarak yıllar içinde gelişen KOAH’ı yüzde 99.90 oranında iyileştirdiğini ve tanıdığı pek çok hastasının makineden kurtulduğunu ileri sürerek yulaf satışına başladı. 20 yıllık göğüs hastalığı hekimliğim boyunca orta dereceli bir KOAH hastasının iyileştiğini hiç görmedim ve duymadım. Hoca kısaca yağmur yağmayan kurak çölde gül yetiştirebildiğini ileri sürüyordu
Bardağı taşıran deli saçması son iddialardan sonra bu adam ya şizofren ya da dini duyguları çok iyi sömüren bir dolandırıcı diye içimden geçirmeye başladım. Gazetelerden kendisine kızı, torunu ve damadı tarafından şantaj yapıldığını okuyunca karanlık bir geçmişinin olduğunu düşünerek hocayla ilişkili internette küçük bir araştırma yaptım. İnternete pek güven olmaz ama kumar alışkanlığı yüzünden hacizlere uğramasından, üniversiteden atılmaya, bebek davasından, Avusturya’dan sınır dışı edilmesine, eski eşinin bir zamanlar falcılık yaparak hayatını kazanmasına kadar neler yok neler. Belki de bu fırtınalı yaşam sonrasında hocanın kalp gözü açılmış ve dine kesin dönüş yapmış olabilir. Niyetini bilemiyoruz, ama bu işlerden çok para kazandığı kesin.
Gelelim asıl konuya. Müjdeli bir haberi hemşehrilerimle paylaşmak isterim. KOAH’ın kesin tedavisini ben buldum. Yaptığım çalışmalar neticesinde ağır KOAH da dahil olmak üzere tüm solunum hastalıklarının tedavisi fındık ağacı yaprağıyla olmaktadır. Ama her fındık ağacı yaprağıyla değil. Özellikle 255 rakımlı güneye eğilimli, yıllık nem oranı %75 olan kışın kuzeyden yazın güneyden esinti alan Kayaca köyü civarında yetişen ağaçlardan elde edilen fındık yapraklarıyla halkımız yıllarca süren bu dertten kurtulacaktır.Dedeme ait olan bu arazide kamu oyundan gizlediğim çalışmaları sonunda tamamladım. Piyasaya yakında çıkacak itinayla poşetlediğimiz ürünümüzün taklitlerinden sakının. Tedavi sonrasında hastalarımız afiyetle sigaralarını içmeye devam edebilir.
Cemal oğlum düzgün poşetlesene şunları. İnsan içecek oğlum bunları öküzler değil…
Efendim neyse gelecek yazımda bazı insanlar aldatma konusunda nasıl bu kadar cevval olabiliyorlar ve din sömürüsü sadece az gelişmiş Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkelerde mi olmaktadır, elin gavuru dini sömürmez mi bununla ilgili yaşanmış örneklerle konuya devam edeceğim.