Biz Sığır Değiliz...
Özellikle KOAH, şeker hastalığı, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıkların tedavisindeki başarısızlık insanları bitkisel tedavinin yoğun kullanıldığı alternatif tıbba yönlendirmektedir.
Bitki deyip geçmeyin gelişmiş batı ülkelerinde bile milyarlarca dolarlık pazar payı olan ve dolandırıcıların iştahını açan bir alan
Öncelikle şunu söyleyeyim alternatif tıpa bir çok konuda çok sıcak bakmamakla birlikte tamamen duyarsız değilim.
Pek çok alternatif tıp tedavisi modern tıp tarafından tedavide etkinliği gösterilemediği için reddedilmekte.
Amerikan Tamamlayıcı Tıp Merkezi, 10 yıl süren 2,5 milyar dolarlık araştırmaları neticesi, alternatif kanser tedavilerinin birçoğunun tesirinin olmadığını veya çok az olduğunu ilmi araştırmalarla ortaya koymuştur. Adamlar ön yargılı değil faydasını görseler bitkileri poşetleyip kutusunu yüzlerce dolara satacaklar
Modern tıp kurumları sıkı denetim altında mezura ile santim santim ölçülür, reklamlardaki etik hatalar nedeniyle acımasız para cezalarına çarptırılırken tarım ve hayvancılık bakanlığının sözüm ona denetimi altında bitkiciler sınırsız bir şekilde işkembeden atma imkanlarına sahip
Şuna iddiaya ne dersiniz ?
Yulaf samanı kürü tedavisi hafif ve orta düzeyde KOAH (biz buna akciğer kapasitesinin yarıya yakınının kaybı diyoruz) %100 demiyorum %99,9 oranında iyileşiyor (çok da alçak gönüllü). Bir çok hasta makineden kurtuluyor….Bana bir tane solunum fonksiyonları bozulmuş orta ağırlıkta KOAH hastanın bu tedaviyle iyileştiğini göstersin ben mesleği bırakırım ey doktor bile olmayan hoca
Bu sözleri söyleyebilmek için ya şizofren olmak yada insanların umudunu acımasızca sömüren dolandırıcı olmak gerekir.
Belki hocanın reklamlarında defalarca okumuş cahiller olarak aşağıladığı biz doktorlardan KOAH hakkında bilgi sahibi olmak istersiniz. Bu hastalık akciğerin elastik liflerden oluşan çatı yapısının bozulduğu, hava yollarının elastik desteğinin kaybolmasıyla birlikte kronik iltihap sonucu daraldığı, mukus ve iltihabi salgıyla dolduğu, havanın akciğere kolayca giremediği ve çıkamadığı bir hastalıktır. Bu %90 oranında sigara ve mesleksel irritanlar gibi tahriş edici maddelere bağlı yıllar içinde gelişen bir hastalıktır. Akciğerlerin süngere benzer küçük odacık yapısı bozulur ve yerine hava alışverişi yapmayan kocaman boşluklar (amfizem) kalır. Bir çeşit akciğer erozyonudur.
Hoca tezleri inandırıcı olsun, itiraz edilmesin diye ölümden başka her şeyin şifasının olduğunu sıkça tekrarlıyor. Amfizem akciğerin bir bakıma ölümüdür. Organların yapısını ve fonksiyonlarını kaybetmesi sonucu yavaş yavaş ölüm gerçekleşir. Değil yulaf çorbası içmek yulaf denizinde yüzseniz bile bu ölü boşlukların yerine hiçbir şekilde sağlıklı akciğer yapısı gelemez.
Özellikle Türk sat uydusundan atılan ve el konan kanalların yerini hemen bitkisel ilaç pazarlayan, arşı titreten dualar satan iki kelimeyi bir araya getiremeyen bozuk diksiyonlu cahil insanların kanalları kaptı. Toplum sanki bilinçli olarak cahilleştiriliyor …
Böylesi akıl dışı şizofrence iddialarla nasıl serbestçe ilaç reklamları yapılabiliyor ? Bu reklamlar da şahit olarak başörtülü sakallı dindar insanların sıkça kullanılması dini duyguların ahlaksızca sömürülmesi karşısında kurumlar nasıl sessiz kalabiliyor ?
Anlaşılan o ki büyükbaş hayvancılıkla uğraşan tarım ve hayvancılık bakanlığı olaya uyum sağlamakta zorluk çekiyor, yada devasa alternatif tıp kazançları birilerinin gözünü kör etti ve üstü kapalı bir destek görüyorlar.
Tamam anladık devir sizin devriniz kimse size dokunamıyor ama yazık günahtır insanların umuduyla böyle oynanmaz...