Linç Edilen İdris Naim ve İçinde Bulundupumu
Güneydoğudan Suriyeyi hatırlatan 1990 lardan daha kötü görüntüler yansıyor ekranlara. Yüzbinler harabeye dönmüş şehirlerden evlerini terkederek kaçıyor. Birçok şehirde haftalar süren sokağa çıkma yasakları sonucu eğitim tamamen durdu.Devlet diyarbakır merkezde 1 hafta boyunca delil toplayamadı
Medya bu duruma nasıl geldiğimizi değil güvenlik güçlerinin kahramanlıklarını yazıyor.
Havuz medyasının apoya methiyeler düzdüğü, koruyucuların ve askerlerin çarşı ortasında infaz edildiği, şehirler arası yolların kazılarak haftalarca kapalı kaldığı, PKK nın gençlik yapılarının güpe gündüz şehirlerde içtimalar yapıp yol kestiği, açılım konusunda en haklı endişelerin bile dile getirilmesinin barış düşmanlığı, vatan hainliği suçlamasıyla susturulduğu, devletin yüce menfaatlerinden ziyade basit siyasi oy avcılığının güvenlik politikalarını belirlediği günlerde İdris Naim beyle tanışma imkanımız oldu.
O günlerde ne yalan söyleyeyim birilerinden emir almış havuz medyasının itibarsızlaştırmaya yönelik yoğun propagandasının etkisiyle kendisine karşı ciddi ön yargım vardı.
İdris beyin içişleri bakanlığı döneminde terörle mücadelede başarıları en iyi özetleyen Yeniçağ gazetesinden Ahmet Takanın bazı tespitlerini sizinle paylaşmak isterim.
Takan yazısında PKK'nın zafer yılı ilan ettiği 2012 yılında TSK'nın yıllardır vatan toprağı içinde girilemeyen Kato Dağı-Kazan Vadisi gibi bölgelerde örgütün belini kıran başarılı operasyonlar düzenlediğini, nefes alamayacak hale gelen ve eylemlerde kullanılacak eleman sıkıntısı çeken örgütün AKP’nin açılım politikalarıyla adeta yeniden canlandığını belirtiyor.
Bu anlatılanlara ilaveten İdris bey kendi döneminde yıllardır birlikte operasyon yapmayan ve koordinasyon içinde çalışmayan polis ve jandarma özel harekatın iyi organize olarak nokta operasyonlar yaptığını, özellikle emniyet güçlerine yapılan saldırılara misliyle karşılık verildiğini, istihbaratın çok etkin hale getirildiğini, etkili nokta operasyonlar sayesinde örgütün ciddi kayıplar verdiğini ve bölgeye gönderecek üst düzey eleman sıkıntısı yaşadığını anlattı. Bugün PKK'ya teslim edilen bölge halkıyla kaynaşarak 2013 için yaylalarda şenlikler düzenlemeyi planlıyorduk dediğinde ben bile fazla iyimser olduğunu düşünmüştüm.
O gün konuşulanlar içinde hatırladığım kadarıyla bu gün içinden çıkmak için kıvrandığımız ve 4 parmağa indirgediğimiz Mısır politikasının yanlışlığı (Mısırın sosyopolitik yapısı hakkında bilgimiz yok, ülkemizden en az 40 yıl geride bir ülke ve iç işlerine bu kadar müdahale doğru değil) ve ülkede ciddiye alınması gereken yolsuzlukların olduğu fakat asıl problemin ülkeyi bölme eşiğine getirebilecek potansiyel taşıyan açılım politikalarının yanlışlığı vardı. Bugün doğruluğuna vicdanı olan herkesin katıldığı ön görülü tespitlerde bulundu.
Ben o gün havuz medyası tarafından yıldızı söndürülmeye çalışılan bu kişinin memleket menfaatini ön planda düşünen , doğru bildikleri uğruna koltuğundan vazgeçebilecek alışılmadık mertlikte bir siyasetçi olduğunu fark ettim. İdris beyden sonra ufak menfaatler uğruna İranlı soytarıların önüne yatan, peygamberimiz kibre kapılmıştır diyecek kadar sapkın ve kır kapıyı al içeri, yaptığını suç olmaktan çıkarırız diyecek kadar hukuk ve insan haklarından habersiz içişleri bakanları gördük.
İdris Naim Şahin gibi zor zamanlarda konuşabilen ve memleket sevgisi koltuk sevgisinden ağır basan bir hemşerimiz olduğu için gurur duyuyorum. Kıymeti bugün bilinmesede bir gün mutlaka anlaşılacak….