En Güzel Serüven
En Güzel Serüven Karanlığın ardını aydınlık aralar, güneş yerini ay'a bırakır.
Dünya kendine bir eksen edinmiş döner durur hiç durmadan. Çünkü asli görevini bilir.
Gezegenler de kendilerine yörüngeler edinmiş şaşmadan aynı yörüngede seyreyler sonsuzluğu.
Gökyüzü canı sıkıldıkça ağlar barajlar dolar taşar, toprak verimli olur. İnsanlar doğar, büyür ve ölür. Gerçek sürekli biçim değiştirir.
Herşey birbirine bağlı bir olgudur. Değişmeyen tek gerçekse Sevgi'dir.. Günler yenilenir, tıpkı şarj olan pil gibi hayat yeni bir güne başlamadan önce ay ile paylaşır olanları. Bir sonraki serüvene hazırlar kendini ve Güneş'le başlar serüven yeniden..
Bize düşense sürekli biçim değiştiren gerçeğin aydınlığından önce sonsuzluğun kapılarını aralayabilmektir..!
Ölümlü Dünya'nın Ölümsüz Ruhları, yaşamın olgusunu oluşturan gerçekliği seviyor ve Zaman gergefinde birbirine bağlı herşeyi sevgi ile ve/veya sevgisizce değiştirerek işleyebiliyor. Sevgi'yi öyle güzel işleyerek biçimlendiremeli ki duygular körelmeden ay'a yansısın ve sonunda Güneş, mutluluk serüvenini aydınlatarak, yeniden doğabilsin..
Bir Zaman var ki ; Güneş'in bu umutla doğmaktan yorulduğu, işlenen gerçekliklerin rüya ve rüyaların gerçek olduğunun anlaşılacağı, kısacası bizlere bahşedilen en güzel serüvenimizin son an'ı..
O vakte değin, var olma hissinin güzelliğini en harikulade işlenişi ile doyasıya yaşamak için Güneş doğmadan , maratona var gücümüzle başlamak gerekir.. Ki geleceğimizi bizler işlemekteyiz.. Çoğumuz rüyada uyuduğunu sanarken, çoğumuz da rüyada uyumayanlardan..! Rüya sanılan gerçeğin aynasıyken, safi kalamamış kalpler o aynaya bakamadıkları gibi göremiyor olsalar dahi gerçek serüven başladığında sonsuzluğun mükemmel sevgisini görebilecekler..Gerçeğe uyanmak üzere, Hayırlı Cumalar. Saygılarımla,
Mimar Elif ÇAMAŞ