GİRİŞİM KÖTÜ, SONUÇ İYİ!..
Geçen hafta sonunu korku dolu saatlerle geçirdik.
İlçemizde faaliyetini sürdüren Gül Kuyumcu, sabah 9.30 sıralarında kar maskeli 2 kardeş tarafından soyulmak istendi; ama Valimizin ve Emniyet teşkilatımızın başarılı çalışmaları sonucu bu girişim sonuçsuz kaldı. Rehin alınanlardan 1 kişi küçük bir yarayla, diğerleri de burnu dahi kanamadan kurtuldular ve ilçemiz de rahat bir nefes aldı.
Büyük şehirlerde benzeri olayları gazetelerden okuyup, televizyonlardan seyrediyorduk; ama ilçemizde böylesine bir girişim ilk defa olduğu için meraklı gözler de, heyecan da çoktu.
Cep telefonunu, fotoğraf makinesini eline alan olay anını görüntülemeye çalıştı, bununla da kalmayıp, elindeki mevcut görüntüleri sosyal paylaşım sitelerinde yayınladılar. Bir nevi gazetecilik yaptılar.
Esas sıkıntı da burada başlıyor.
Polisin soygun girişiminde bulunan 2 kardeşi ikna çalışmaları sürerken, meraklı izlemcilerin çekimleri de hız kesmeden bir yandan devam ediyordu. Olası bir çatışma çıksa, yaralanma olsa hiç kimsenin umrunda bile değildi. Bir ara kuyumcuda rehine olarak tutulan; ama bir fırsatını bulup kaçan bir kişi, soygun girişiminde bulunanlar tarafından silahla yaralandı. Bereket versin hiç kimsenin burnu dahi kanamadan rehine krizinin sonlanması için her türlü çabayı sarfeden emniyet güçleri önce meraklı izleyenleri olay yerinden uzaklaştırıp kendi çalışma alanlarını genişleterek ikna etme çalışmalarını sürdürdüler ve mutlu sona ulaştılar.
İşin garip tarafı bu süreç içerisinde şahısların çektikleri görüntüleri sosyal paylaşım sitelerinde yayınlayarak doğru, yanlış her türlü bilgiyi paylaşmaları oldu. Bilmiyorlar ki, bu bilgiler hem iş yeri sahibini hem de emniyet teşkilatını durup dururken sıkıntıya sokacak. Birden bire herkes kameraman, foto muhabiri ve gazeteci oluverdi. Bıraksınlar da herkes kendi işini layıkıyla yapsın.
Tabii yine rehine krizi sürerken, olayı tv ekranlarında duyan arkadaşlarımdan ve dostlarımdan yüzlerce telefon aldım. Olayı bir de bizden duymak istiyorlardı. Biz de, ulaşan doğru bilgileri kendilerine aktarmaya çalıştık.
Ticari hayatını Bodrum’da sürdüren sevgili dostum, arkadaşım, Mustafa İyi de ilçemizde gelişen bu olumsuz hadiseyi an ve an takip edenler arasındaydı. Saat başı beni telefonla arayarak, “Herhangi bir gelişme var mı? Rehinelerin durumu nedir? Sana göre olay nasıl sonuçlanır?” gibi sorularla olayı sorgulayıp öğrenmek istiyordu. Doğal olarak bir Fatsalı olarak o da bu olumsuzdurumdan rahatsız olmuştu. O da bu olayın hiç kimsenin burnu kanamadan bir an önce bitmesini istiyordu. Kendisine mutlu sonla biten haberi, akşam saatlerinde yine telefonda konuşurken verdim. Rehinelerin serbest bırakıldığı ve soygun girişiminde bulunanların da emniyet güçlerine teslim oldukları bilgisi herkes gibi onu da rahatlatmıştı.
Soygun girişimi ilçemiz için kötü, rehinelerin sağ salim kurtulmaları bakımından iyi oldu; ama aynı gün çevrede bulunan tüm esnafların durumu yürekler acısıydı.
Polis, her hangi bir olumsuzluğu göz önünde bulundurup çemberi genişletince cadde üzerinde ve çevresindeki esnaf da olay bitene kadar alış veriş yapamaz hale geldi. Bütün bu olumsuzluklara rağmen cana malolmadığına şükrediyor, başta Sn. Valimizi ve tüm emniyet mensuplarını kutluyorum.
DOĞAL GAZ
Rusya ile geçirdiğimiz sıkıntılı günlerden hemen hemen herkes etkilendi. Turizmci, çiçekci ve narenciye esnafı bu gelişmelerden en çok etkilenen kesim oldu.
Ya doğalgazı keserlerse ne yaparız? Bu kışı nasıl geçiririz? diye herkesi bir telaş aldı.
Erzurumlu hemşehrilerimiz kesin çözümü buldular. “Doğal yoksa yok. Keserlerse kessinler. Eskiden doğalgaz mı vardı? Biz de bundan sonra çok eskilerde olduğu gibi tezek yakar başımızın çaresine bakarız” dediler.
Biz de ise durum Erzurum’dan farksız değil. Adı olup da hizmete girmeyen doğalgazımız zaten yok; ama ilçe girişinde başlayan ve tüm ilçede yaygın olarak hissedilen gerçek doğal gazımız var. Yani bizi fazla enterese etmiyor bu durum. Yoksa yok! Eskiden doğalgaz mı vardı?
TEDES FAYDALARINI GÖRÜYORUZ!..
Kazaları önlemek için sinyalizasyon yerine TEDES’i uygun görenler çok şükür amaçlarına ulaştı. Ceza yiyen binlerce kişi hemen hemen her gün vergi dairelerine gidip yedikleri cezaları ödemekle meşguller.
Yeterli vergileri alamadıklarından olsa gerek bu uygulamayla bütçe açığını kapatmaya çalışan değerli büyüklerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Umarım 2016 yılında da farklı uygulamalarla bütçe açığını kapatmamamız için farklı gelirlere imza atarlar.