Paramparça...
Fena dağılmışız ve toparlanmamız da zaman alacak.Toplum olarak bizi herhangi birşey birleştiremiyor.Bir arada yaşama sebebimiz,gayemiz yok gibi sanki.Her birimiz bir diğerini kafasında etiketliyor ve dışlıyor farkında olmadan...
Ülkenin başkentinde Cumhuriyet tarihimizin en kanlı terör eylemi oldu ve yüze yakın insanımız ölmüş,biz ise olaya hala ölenlerin siyasi kimlikleri üzerinden yaklaşıyoruz. Tesadüfen oradan geçen,tanıdığı birisi için orada bulunan,ya da sebebi her ne olursa olsun silahsız ve kışkırtmasız bir sokak eylemi ve tepkisini dile getirmeye çalışan onlarca insanın,yine insan denilen iki kişi tarafından havaya uçurulması üzerine saçma sapan sohbetler yapabiliyoruz.Ve sadece nefes alıp verebildiğimiz için de kendimizi insan yerine koyabiliyoruz...
Yaşadığımız hayatta başımıza gelen onlarca haksız ve adaletsiz durumu hiç düşünmeden,siyasi rakibimizin ölümüne alkış tutacak ve memnuniyet duyacak kadar bize verilen vasıfları yitirmiş durumdayız.Bu 100 insanın ölümü bu topluma ne kazandırdı hiç düşündünüz mü ?
Nefreti körükleyen söylemler,çözüm bulunamayan sorunlar ve bundan nemalanan siyasetçiler farkında olmuyoruz ama kaderimizi belirliyor belki de.Düşünün Diyarbakır da eşinin ve küçücük çocuğunun yanında vurulan asker ve polislerimizi.Büyüklerimizin ve geçmişin hangi yanlışının günahını canlarıyla ve kalleşçe bir pusuyla ödediler bilemiyoruz.Söyler misiniz kime kızacak bu aileler ? 40 yıldır çözülemeyen soruna mı,basiretsiz ve yeteneksiz siyasetçilere mi,yoksa bu işin uşağı olan kalleş bebek katili teröriste mi.sorarım size kim suçlu ?
Sporun,acının,sevincin,düşmanın bile birleştiremediği bir toplum olduk farkında değiliz.Vatan denilen şeyin sadece bir toprak parçası olduğunu sandığımız sürece daha çoook sular akacak ve çok canlar yanacak.Bir arada yaşamayı amaç edinmiş ve arzulamış,birlikte sevinen ve birlikte ağlayan insanlar olmadıktan sonra varsın sınırlarımız yüz yıl önceki durumunu korusun.Bununla övünecek kim varsa benden de uzak olsun...