Palavra Bol...
Ülkeyi 13 yıldır hem de tek başına yöneten Akp'nin yeniden tek başına iktidar olup olamayacağının tartışıldığı bir seçime doğru yaklaşıyoruz. 7 Haziran da Hdp barajı aşacak mı diye tartışırken,5 ay sonra tekrarlanan seçimde ise bu sefer en büyük partiyi izliyor herkes...
Dünyada ve özellikle de komşularımızda ise durum ve gündem farklı.Sınır komşusu olmayan Rusya ve Çin Suriyeye uçak ve savaş gemisi gönderdi ve mesajlarını net vermeye devam ediyorlar.Yanlarına aldıkları İran ile gövde gösterisi yaparken onlar,bizim 1-2 yıl önce söylediğimizi " yüzümüzü doğuya döneriz ve Şanghay Beşlisi"sözleri bugün için hayal gibi duruyor...
Bugün için yine sırtımızı dayadığımız Nato ve ona bağlı güçler,henüz sadece açıklama ve "bıçak kemiğe 300. kez dayandı" nutukları çevresinde konuşa dursun, karşı gurup bombalamaya devam ediyor dünyanın gözü önünde.Doğalgaz,turist ve gıda ticareti yaptığımız rusyaya yapılan basit efelenmeler kamuoyu önünde sadece söyleyenleri küçük düşürüyor. Uçakların taciz edilmesi ve hava sahasının kullanılması aynı sertlikte cevaplanması gereken hareketler iken,sadece büyükelçi çağırmakla yetiniliyor...
Kötüye giden ekonomi ve toplumdaki karamsarlık yanına bir de bu savaş durumu ve terör olayları eklenince vatandaş " eski" günleri arar oldu desek yanılmamış oluruz.13 yıldır iktidarda olan Akp'nin seçim beyannamesinde ,sanki ilk defa iktidara talipmiş gibi vaadlerde bulunması,bazen güldürüyor bazen de düşündürüyor.güldürüyor bu zamana kadar tutan mı vardı diye,düşündürüyor bu kötü ekonomi ile nasıl vereceksin diye...
Hiç birşey üretmeyen,düşünmeyen,sorgulamayan,okumayan bir toplum olarak sadece "karnımızın doymasına ve cebimizin dolmasına" endeksli yaşam tarzımız,bizi yönetmek isteyenlerin de atıp tutmasına sebep oluyor belki de.Medeni ve gelişmiş ülkeler fabrika yapıp üretim ve istihdam üzerine konuşurken,bizde sokaktaki çocuğa sorsan ilk yapılması gereken şeyin "yeni bir anayasa" olduğunu iddia edecektir...
Sanki toplumun üretmesinin ve gelişmesinin öndeki tek engel anayasa gibi.Ya da yönetim şekli veya açıkçası Başkanlık sistemi gibi.Gelişmemiş olduğumuzu,ahlaksız ve yolsuzluğa karşı duyarsız olduğumuzu,köşeyi dönme üzerine ticaret,yalan ve talan üzerine de siyaset yaptığımızı bilmiyormuş gibi, çağdaş ülkeler ile yarışmaya kalkıyoruz.Sonra da elin oğlu geliyor,hiç ilgisinin olmadığı yerde atıyor bombaları ve sen hala daha palavra atmaya devam ediyorsun.Bari ufak atta,civcivler yesin...