NAMIK KEMAL
İzmirli Ali Onbaşı
Karanlıkta göz yordamıyla
Sanki onları bir daha hiç görmeyecekmiş gibi
Baktı manga efradına birer birer:
Sağda birinci nefer
Sarışındı,
İkincisi esmer,
Üçüncü kekemeydi,
Fakat bölükte
Yoktu onun üstüne şarkı söyleyen.
Dördüncünün yine mutlak bulamaç istiyordu canı.
Beşinci vuracaktı amcasını vuranı.
Tezkere alıp Urfa’ya girdiği akşam.
Altıncı
İnanılmayacak kadar büyük ayaklı bir adam.
Memlekette toprağını ve tek öküzünü
Bir ihtiyar muhacir karısına bıraktığı için
Kardeşleri onu mahkemeye verdiler
Ve bölükte arkadaşların yerine nöbete kalktığı için
Ona “Deli Erzurumlu” derdiler.
Yedinci Mehmet oğlu Osman’dı.
Çanakkale’de , İnönü’nde, Sakarya’da yaralandı,
Ve gözünü kırpmadan
Daha bir hayli yara alabilir
Ve dimdik ayakta kalabilir.
Sekizinci
İbrahim
Korkmayacaktı bu kadar
Bembeyaz dişleri böyle tıkırdayıp
Böyle birbirine vurmasalar.
Ve İzmirli Ali Onbaşı biliyordu ki
Tavşan korktuğu için kaçmaz
Kaçtığı için korkar.
Saat dört
Ağzı kara – Söğütlüdere mıntıkası.
12’inci piyade fırkası
Gözler karanlıkta, uzakta,
Eller yakında, mekanizmalar üzerinde,
Herkes yerli yerinde.
Tabur imamı
Mevzideki biricik silahsız adam,
Ölülerin adamı,
Kıbleye doğru kırılmış bir söğüt dalı dikerek
Durdu boyun büküp
El kavuşturup
Sabah namazına
İçi rahattır.
Cennet, ebedi bir istirahattır.
Ve yenilmeseler de, yenseler de a’dayı
Meydanı gazadan o kendi elleriyle verecektir
Cenabı rabbülalemine şühedayı
***•***
Başkomutanlık Meydan Savaşı
Değerli okur, Ağustos ayı Türk – İslam Devletinde kutsal bir aydır. Bu ay içinde iki meydan savaşı vardır. Bunlardan ilki Malazgirt Meydan Savaşıdır.Bu savaşla Anadolu toprakları Türk vatanı olmuştur. 1071 yılının 26 Ağustos Cuma günü yapılan bu savaşta Türk ordusu Sultan Alparslan komutasında 200 bin kişilik Bizans ordusunu 50 bin askeriyle yenilgiye uğratmıştır. Haçlılar bu yenilgiyi unutmadılar. Aradan 1000 yıla yakın zaman geçmesine rağmen bu kin devam etmektedir.
Kurtuluş savaşının son safhasını teşkil eden 1922 yılının Ağustos ayında düşmanın Anadolu’dan atılması ile sonuçlanan büyük Meydan Savaşıdır. Dumlupınar Savaşı olarak da anılır. Savaşdan önce Yunan ordusunun manevi durumu kötüydü. Türk ordusunun morali ise çok iyiydi. Türk askeri Anadolu’nun işgal edilen yerlerinde halka yapılan zulüm dolayısıyla uzun zamandır düşmana diş biliyordu. Taarruz son derece gizli tutulmuştu. İki tarafın kuvveti ancak taarruzdan önceki bir kaç ay içinde denkleşmişti. Yunan piyadesinin üstünlüğüne karşı Türk süvarisi daha çoktu. - Devamı Var -