Görüntülenen Sayı: 2301
2803 | Yayım Tarihi: 21 Ağustos 2015 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » NAMIK KEMAL

NAMIK KEMAL


Facebook'ta Paylaş

Batırılamayan Dualı Ülke Türkiye
Nazım Hikmet
Memleketimden İnsan Manzaraları
HİKAYEİ 26 AĞUSTOS GECESİNDE SAATLER İKİ OTUZDAN BEŞ OTUZA KADAR
İthaf: Bu yazıyı canı pahasına yurdu savunan insanlarımıza ithaf ediyorum.
Saat iki otuz
Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır,
Ne ağaç, ne kuş sesi
Ne toprak kokusu vardır.
Gündüz güneşin
Gece yıldızların altında kayalardır.
Ve şimdi gece olduğu için
Ve dünya karanlıkta daha bizim
Daha yakın
Daha küçük kaldığı için
Ve bu vakitlerde topraktan ve yürekten
Evimize,aşkımıza ve kendimize dair
Kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi sesler geldiği için
Okşayarak gülümseyen bıyığını
Seyrediyordu Kocatepe’den
Dünyanın en yıldızlı karanlığını
Düşman üç saatlik yerdedir.
Ve Hıdırlık Tepesi olmasa
Afyonkarahisar şehrinin ışıkları gözükecek.
Şimali garbide Güzelim Dağları,
Ve dağlarda tek
Tek
Ateşler yanıyor.
Ovada Akarçay bir pırıltı halinde
Ve şayak kalpaklı nöbetçinin hayalinde
Şimdi yalnız suların yaptığı bir yolculuk var.
Akarçay belki bir akarsu
Belki bir ırmak
Belli küçücük bir nehirdir.
Akarçay Dereboğazında değirmenleri çevirip
Kılçıksız yılan balıklarıyla
Yedişehitler Kayası’nın gölgesine girip
Çıkar,
Ve sapları bir, bir buçuk adam boyundaki
Haşhaşların arasından akar.
Ve Afyon önünde
Altı gözler köprüsü’nün altından
Gündoğuya dönerek
Ve Konya tiren hattına rastlayıp yolda
Büyük Çobanlar Köyü’nü solda
Ve Kızılkilise’yi sağda bırakıp
Gider.
Düşündü birdenbire kayalıklardaki adam
Kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri,
Kim bilir onlar ne kadar büyük
Ne kadar uzundular?
Birçoğunun adını bilmiyordu,
Yalnız Yunan’dan önce ve seferberlikten evvel
Selimşahlar Çiftliğinde ırgatlık ederken Manisa’da
Geçerdi Gediz’in sularını başı dönerek.
Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
Şayak kalpaklı adam
Nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Öcalıcı, güzel, rahat günlere inanıyordu.
Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu mavzerinin yanında
Kocatepe’de gözetleme yerinde….
Saat üç buçuk.
Halimur – Ayvalı hattı üzerinde
Manya mevziindedir.

(Devamı Haftaya
İzmirli Ali Onbaşı
Karanlıkta göz yordamıyla
Sanki onları bir daha hiç görmeyecekmiş gibi
Baktı manga efradına birer birer:
Sağda birinci nefer
Sarışındı,
İkincisi esmer,
Üçüncü kekemeydi,
Fakat bölükte
Yoktu onun üstüne şarkı söyleyen.
Dördüncünün yine mutlak bulamaç istiyordu canı.
Beşinci vuracaktı amcasını vuranı.
Tezkere alıp Urfa’ya girdiği akşam.
Altıncı
İnanılmayacak kadar büyük ayaklı bir adam.
Memlekette toprağını ve tek öküzünü
Bir ihtiyar muhacir karısına bıraktığı için
Kardeşleri onu mahkemeye verdiler
Ve bölükte arkadaşların yerine nöbete kalktığı için
Ona “Deli Erzurumlu” derdiler.
Yedinci Mehmet oğlu Osman’dı.
Çanakkale’de , İnönü’nde, Sakarya’da yaralandı,
Ve gözünü kırpmadan
Daha bir hayli yara alabilir
Ve dimdik ayakta kalabilir.
Sekizinci
İbrahim
Korkmayacaktı bu kadar
Bembeyaz dişleri böyle tıkırdayıp
Böyle birbirine vurmasalar.
Ve İzmirli Ali Onbaşı biliyordu ki
Tavşan korktuğu için kaçmaz
Kaçtığı için korkar.
Saat dört
Ağzı kara – Söğütlüdere mıntıkası.
12’inci piyade fırkası
Gözler karanlıkta, uzakta,
Eller yakında, mekanizmalar üzerinde,
Herkes yerli yerinde.
Tabur imamı
Mevzideki biricik silahsız adam,
Ölülerin adamı,
Kıbleye doğru kırılmış bir söğüt dalı dikerek
Durdu boyun büküp
El kavuşturup
Sabah namazına
İçi rahattır.
Cennet, ebedi bir istirahattır.
Ve yenilmeseler de, yenseler de a’dayı
Meydanı gazadan o kendi elleriyle verecektir
Cenabı rabbülalemine şühedayı

-Devam Edecek-

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.