GÖRÜNEN KÖY
AK Parti'nin yaptırdığı anketler, teşkilatlarla gerçekleştirilen istişareler, vekillerin çoğunun istekli oluşu ve ülkenin içinde bulunduğu koşullar...
AK Parti -MHP koalisyonu için umutları artırmıştı...
Gerçi, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Meclis'te buluştuğu Davutoğlu'nu kapıda karşılamamasından bir sonuç çıkarabilirdik; ama Başbakan'ı ve Bakan Faruk Çelik'i uğurlarken gösterdiği samimiyet, sanki bir yumuşama
işareti gibiydi...
GÖRÜNEN KÖY!..
Başbakan Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaya kadar bütün Türkiye bu beklenti içindeydi...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de, "Başbakan güzel açıklamalar yapacak" diye bir ifade de bulununca; borsa ve dövizde negatif görüntü, pozitife dönüştü ancak...
“ İki kişinin bildiği hiçbir şey sır değildir. “ derler ya!..
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamasından önce, doların yeniden yükselmesiyle ilk işareti almış olduk...
Davutoğlu, yine "Teşekkür" faslıyla başladığı açıklamasında; Devlet Bahçeli'nin daha önce kamuoyuyla paylaştığı 4 şartından vazgeçmediğini anlattı...
Yani, Devlet Bahçeli birkaç gün önceden Davutoğlu'nun yolunu kesmişti...
Ancak, 7 Haziran'dan sonra ısrarla erken seçim isteyen kendisi olmasına rağmen şimdi buna da yanaşmamıştı...
Rahmetli Demirel ne güzel söylemişti:
"Dün dündür, bugün bugündür..."
Erken seçim kaçınılmaz, artık...
Koalisyon arayışları sürecinde, Davutoğlu,Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "erken seçim" talebine uygun bir stratejiyi iyi yönetirken, Devlet Bahçeli'yi anlamak mümkün değildi...
CHP'ninki ise milli sorumluluk bakımından siyaset tarihine geçecek bir tavırdır...
Başbakan Davutoğlu dahi Kılıçdaroğlu ve Samsunlu hemşehrimiz Prof.Dr. Haluk Koç'un gösterdiği uzlaşmacı
yaklaşımı övmüştür...
Uzatmayalım gameti...
"Sonuç ne oldu?" diye soracaksanız, "Ağa ile maraba"nın pazara inerken yolda yaşadıklarını konu alan fıkrayı hatırlayın, derim...
Hani, madem öyle bu ülkenin 40 gününü niye ziyan ettik!..
BÜLBÜL
Bülbül deyince akla güzel güzel öten kuşlar gelir. Hatta bazı sohbetlerde “Bülbül gibi konuştu” ya da bülbül gibi öttü” diye mecazi anlamda sözler sarfeder dururuz.
Ne yazık ki, aşağıda anlatacağım konu bülbül gibi güzel ötmek değil.
Gerçek adı Bülbül deresi olan; ama halk arasında B... dere olarak adlandırılan deremiz maalesef şimdi eski günlerini arar hale geldi.
Büyükşehir, Fatsa belediyesi derken, bazı hizmetler aksamadı değil.
Uyum süreci, yeni yapılanma.... anlardık. Bunlara bir şey diyeceğimiz yok; ama halkın sağlığını tehdit edercesine farelerin cirit attığı bir yere de,” Sen bakacaksın, ben bakacağım, benim sorumluluğumda değil, onun sorumluluğunda” diyerek olayı geçiştirmek hiç de hoş bir durum olmasa gerek.
Şehrin orta yerindeki Hamlık mahallesi ile Dumlupınar mahallesinin kesiştiği yerde üstü betonla örtülmemiş Bülbül deremizin derelikten çıkıp, adeta farelerin cirit attığı, suyun getirdiği pislik ve çöp yuvası haline geldiğini belirtmek isterim. Umarım bu olumsuzluktan rahatsız olan bir yetkili çıkar da gereği yapılır. Yoksa önümüz kış..
Toprakla tıkanan derenin altı, Allah muhafaza aşırı yağmurlarla taşkınlık yaparsa gerisini siz düşünün...