Görüntülenen Sayı: 2300
2803 | Yayım Tarihi: 14 Ağustos 2015 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » DEĞER Mİ?

DEĞER Mİ?

Av. Mehmet YILDIZ

Av. Mehmet YILDIZ

av.mehmetyildiz52@gmail.com
Facebook'ta Paylaş

     Bugün bu yazıyı bir zamanların büyük savcısı Zekeriya Öz’ün gümrük kapısındaki resmi üzerine yazma gereği duydum. Bir zamanların kudretli adamı, oturduğu koltukta karşısındakilere korku salan, kahvesini höpürdetip, bağdaşı kurup, sağa sola emir yağdıran, ülkenin 26. genel kurmay başkanı başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst kademesindeki Generalleri kaçma tehlikesi bahanesiyle tutuklatmak için elinden geleni yapan,  O heybetli adam tanınmamak için şapka ile kelini kapatıp, gecenin bir saatinde ( Hırsızların mesaide olduğu saatlerde) gümrük kapısından vınlıyor.
     Daha önce beterlerini görmüştük bu sahnelerin. Romanya’da Çavuşesku ile başlayan bir zincirdi. Fıstığın tazesi olmazsa yemiyordu. Dediği dedik, öttürdüğü düdüktü. Sonu hezimet oldu.
     Değer miydi?
      Libya’da Sayın Muammer Kaddafî üzerindeki asker elbisesini bile çıkarmamıştı korkutuculuğunu koruyabilmek için. Sadece  yönetimindeki halk değil devlet ve hükümet başkanları bile O’nunla konuşurken saygıda kusur etmemeye dikkat etmek zorundaydı. Dünya devi ABD’ye bile posta koymaya kalkışıyordu. Saraylar, saray bibi çadırlar dillere destan olmuştu. Kişisel egosu, şahsi çıkarları, bir anlık zevki için yapamayacağı yoktu.  Haksızlıklar yapıyordu. Saklandığı lağım çukurundan çıkışta, daha önce yüzüne bile bakmaya tenezzül etmediği garibanlara yalvarış sahnesi belleklerde kaldı. 
     Değer miydi?
     Aynı zamanlarda Irak’ta Saddam Hüseyin Efendi: Tuvaleti dahi altındandı. Kendisi yetmiyormuş gibi çocukları dahi akıllara durgunluk veren ihtişam içinde yaşıyordu. Yaptıkları eğlence partileri insanların fantezilerini zorluyordu. Sonra ne oldu? İki satır gazete okuyan, haftada bir bile olsa haber kanalı izleyenlerin bilmemesi mümkün değil!  Onurlu bir insanın sadaka vermeye bile tiksindiği bir son olmadı mı? Değer miydi?
     Şerefle bitirilmesi gereken en ağır görev, hayattır.
     Bu nedenle:
     Bir lokma ekmek için şerefini ayaklar altına almağa,
     Bir anlık zevk için namusunu lekelemeye,
     Bir zamanlık mevki için ayak öpmeye,
     Günlük menfaatlerin için faziletini karartmaya,
     Değer mi?

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.