OLAĞANÜSTÜ MECLİS
Dün Meclis olağanüstü toplandı ve toplandığıyla kaldı. Sayın Arınç Milletvekili dahi seçilemediği halde, asli görevinin kadınları susturmak olduğunu düşünerek, bir kadın milletvekiline hitaben ‘sen sus, kadın olarak sus’ diyerek yeni bir gündem yaratmayı başardı. CHP Milletvekillerinin, ‘terör olaylarını araştırma komisyonu kurma önergesi de’ hem AKP hem de MHP kanadının oylarıyla reddedildi . Yine tartıştılar, yine birbirlerine sataşanlar oldu ve ne için toplandıklarını unutarak dağıldılar.
Oysa ülkede günlerdir, ölümlerin ardı arkası kesilmiyor; çocuklarımız, gençlerimiz, askerlerimiz, polislerimiz bir biri ardına terör saldırılarına kurban edildiler ve Meclisteki çoğunluk milletvekilleri, terör saldırılarını araştırma komisyonu kurulmasını istemedi. Niye toplandınız o zaman. Ne diye tatilinizi yarım bıraktınız? Kadınlara sus konuşma demek için mi, meclis sıralarında tatil yorgunu olup, uyku çekmek için mi? Birbirinizi susturup, silahların konuşmasına müsaade etmek için mi? Halen eski dönem milletvekilleri söz alıp konuşuyor mecliste, üstelik yeni seçilenleri susturarak, yeni seçilenler ise yeni bir hükümet kurup da, ülke yönetiminde söz sahibi olamadılar henüz. Anayasanın öngördüğü süre dolmak üzere, görünen o ki yeni hükümet kurulması için bir daha ki seçim bekleniyor.
Önceki gün eski hükümetin ileri gelenlerinden biri, çözüm sürecinin neden bittiğini anlatıyor ve Dolmabahçe’de herhangi bir mutabakata varmadıklarını söylüyordu. ‘Akp’siz çözüm istediler, Akp’yi hükümet yapmadılar ve gördüler çözüm sürecini’ diyordu. Yani Akp’siz bir çözüm olamıyor diyor sayın yetkili. Çözüm olamıyor, hükümet kurulamıyor ve kaos aldı başını gidiyor. Anlatılan senaryolara, ülkede bilinçli bir kaos ortamı yaratıldığı söylemlerine, hiçbir şekilde inanmak istemiyorum. Karanlık güçler, dış güçler, terör örgütleri adı her ne ise oluşan bu ortamın, biran önce bitmesi ve ülkenin sürüklendiği bu savaş ortamından çıkıp, yeniden umut edeceğimiz ve barış içinde yaşayacağımız günlerin gelmesi için tüm seçilmişlerin ve halkımızın ortak bir zeminde hareket etmesi gerektiğine inanıyorum. Meclisin olağanüstü değil, biran önce işbaşı yapması gerektiğini, tüm muhalif partilerin ülke güvenliği için biraraya gelmelerini ve basit hesapların, anlaşmazlıkların değil, ortak zeminlerin vurgulanması gerektiğini düşünüyorum.
Bu ülke tek adam rejimiyle yönetilen bir ülke değildir, bu ülkenin 550 tane seçilmiş milletvekili vardır ve gelişen olaylardan, her biri aynı derecede sorumludur. Ülkenin en üst düzey yetkilisi, ülke bu durumdayken, dünyanın öbür ucuna gitti, karşılama törenlerinde gülücükler dağıtıyor ve temaslarda bulunuyor. Asıl temas etmesi gereken meseleler çok yakınında iken o uzağı tercih ediyorsa yapacak bir şey yok. Bu kadar zor mu, demokrasinin gereklerini yerine getirmek, insiyatifi ele alıp, seçilen sorumluluğunu yerine getirmek. Halk sizlere bir yetki verdi, siz halen bu yetkinin farkında değilsiniz. Bırakın olağanüstü meclisi, olağan olarak yönetin ülkemizi, yoksa nereye gittiğimiz de ne olacağımız da belli değil.